GENİŞ YÜREKLİ EV KAPILARI Bedros Dağlıyan

GENİŞ YÜREKLİ EV KAPILARI

Bedros Dağlıyan

 Dedemin kapısı herkese açıktı… Evinin kapısı her daim açık olan adamın gönül kapıları da açık olur derdi. Oysa dedem tehcir sonrası, yıllarca gönlünün kapısını açtığı sevdiğini yıllar boyu aramış; lakin bulamamış. Bulamadığında da kaderine küsmemiş; insanlara olan inancı kaybolmamış… Her daim karşısındakini insanlığıyla değerlendirmiş; ne dinine, ne ırkına ya da kimliğine bakmış… Ben insanlığı ve erdemini onda tanıdım ve onunla yaşadım her ne yaşadıysam…  

Kapılar önemliydi onun için. Her nereye giderse gitsin o Tokat’ın Yarahmet Mahallesindeki, o kocaman evin geniş avlu kapısını aramış… Öyle evleri kendine yurt eylemiş… O kocaman kapılar ki, gelenin kim olduğunu size kapı tokmağıyla haber vermiş. Eğer kapıdaki kadınsa, ince sesli olanı zarif bir el şeklinde olanı, erkekse de kalın sesli olanı çalarak haber vermiş evdekilere… O cümle kapısındaki tokmaklara bakarak içeridekinin cinsiyetini öğrenebilirsiniz’ derdi Dedem…  

Kader işte; Dedem, her gittiği memlekette evini yâd etmek için eski evine benzeyen evler aramış; bulamadığında da yüreğinin kapısını gönül hoşluğuyla açmış her gelene, kapısını çalana…  

Onbeşleri askere aldıklarında gittiği kışladan evine dönmek bir daha nasip olmamış…  

“Hey onbeşli onbeşli/ Tokat yolları taşlı/ Onbeşliler gidiyor/ Kızların gözü yaşlı” türküsü ile o acıyı anlatan türkü ile şimdi düğünlerde kızlar oynuyorlar…  

Tüm askere alınan Ermenilerin katledildiği ölümdense onu çok seven binbaşısı sayesinde kurtulmuş…  

Yıllarca sevdiklerini; annesini, kız kardeşini ve eşini aramış… O kapanan kapısı bir sır gibi saklamış tüm sevdiklerini… Bulamadığında hayata küsmeden ve her zorluğa göğüs gererek evini, eşini ve cümle kapısını yeniden yaratıp gönlünü herkese açık etmiş.  

Anadolu'nun tüm Hristiyan halkı o geniş kapılı evlerini bir gece vakti tehcir sonucu terk etmişler. Soykırımdan sağ kalanları, gözleri yaşlı yıllarca kendilerine yurt, kendilerine ev aramışlar. Yeniden yaratıp, yeniden var etmişler ailelerini, işlerini ve sanatlarını… Sonra da kabuklarına çekilip hayata küsmeden, kendilerini yok edenlere biz yeniden varız, her dem var olacağız demenin kıvancıyla yaşamışlara bu günlere dek…  

Dedem kendi gibi yaralı, kendi gibi öksüz ve yetim kalmış Malatyalı Lusia ile evlenmiş; birbirlerinin yaralarını sarmışlar ve birlikte o koca yürekli, geniş kapılı evi yeniden yaratmışlar.  

Dedem, o koca yürekli adam yalnız kalmış askerlik arkadaşına da evini açmış onu kendine kardeş belleyip, çocuklarına amca eylemiş… Ben görüp tanıdığımda o amcamızdı. Ah Karekin Amca, ne güzel adamdın sen; Dedem gibi geniş gönüllü…  

Belki de sırf geniş kapılı evleriniz olsun diyedir, fayton ve yaylı araba sahibi olmanız onları sanatın en güzeliyle imal etmeniz… O çok seyisli geniş kapılı evi anlatan annem bize bir masalın kapısını ardına kadar açardı… Girdiğinizde o kapı size de başka dünyaların kapısını aralardı, biliyorum.  

Elazığ’a yerleşen Dedem, belki de ilk kez ahırdan bozma bir sinemada büyülü bir dünyanın geniş kapısını açmıştı Elazığlılara… Esas mesleği yazmacılık olan Dedem, Tıp mektebini okurken ayrıldığı okula bir daha dönemese de zekâsı ve mangal gibi yüreğiyle her işin üstesinden gelmesini bilmiş… Kendine yeni yeni işler, yeni yeni sanatlar ve yurtlar bulmuş… Bitirdiği faytonların üzerine ise yazma motifleri işleyerek, geçmişinden izler bırakmış hayallerinize…  

Şöyle derdi bunu babasından öğrenen annem: “Gönlünüzü ve kapınızı herkese açın ve herkese aynı güzel duygularla yanaşın ki; gittiğiniz her yerde bir kapınız olsun…”  

Şimdi Anadolu’nun tüm yetim ve öksüz sabileri olan Ermeniler, Süryaniler, Rumlar, Ezidi ve Aleviler kendilerine geniş kapılı evler arayıp duruyorlar, sadece herkesle paylaşabilmek için…  


ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

Cenevre’de “Servette Contre la Racisme” Etkinliği

22 Mart 2025’te Cenevre’de düzenlenen “Servette Contre la Racisme” (Irkçılığa Karşı Gün) etkinliğinde, Kolektif Nammou sahne aldı. Mezopotamya halklarının ezgileri ve türkülerinden oluşan müzik dinletisine, Agnés Aubert doğaçlama dansıyla, şair ve yazar Süleyman Kuş ise Fransızca seslendirdiği

Şam Artık Bir Kravatlı Teröriste Emanet

Suriye devleti, ordusuyla ve halkıyla tekfirci cihatçı teröre karşı 13 yıl direndi. Ama ne yazık ki, Suriye kuşatmasında cihatçıları besleyen küresel güçlerin desteği veuluslararası istihbarat oyunlarıyla Suriye halkının direnişi de, direnci de masa başında satıldı

GÖÇ, GÖÇMEN, YURTSUZ

Göçmenler bir araya geldiklerinde, her zaman önce kağıtlarından konuşmaya başlar. Başvurusu hangidurumdadır? Kaç yıllık oturumu vardır, hangi okulda öğrenci gibidir ya da kimle formaliteevlenilebilir mesela. Her göçmen doğrudan bir Kafka hikayesinin içine düşer.

Kıyım ve Direniş Alevilerin Kanlı Göç Yolları

Alevilerin göç hikayesi, yalnızca fiziksel bir yer değiştirme değil, bir direniş öyküsüdür. Dersim’den İstanbul’a, Anadolu’dan Avrupa’ya uzanan bu yolculuk, Alevilerin inançlarını koruma ve yaşatma mücadelesinin bir parçasıdır. Bugün diaspora Alevileri, Avrupa’daki cemevleri ve

DİYARBAKIR ERMENİLERİ Bedros Dağlayan

Yıllar var ki memleketinden uzak gurbet kuşuyum; yaban ellerde tedirgin uçarım…Nasıl bir sevgi ve nasıl bir özlemdir, ben bilirim. Diyarbakır meydana getiren ve bir arada yaşamanın şiirini yazmış olan halklar özgürlük duygularıyla öylesine bir bütün olmuştur ki, kimselere hele ki zalimlere

COMANDANTE CHE GUEVARA Bedros Dağlıyan

Gençtik. Lâkin başımızda kavak yelleri de esmiyordu. Delikanlılığın bütün hızlı, delişmen yanlarını bünyemizde toplamıştık diyebilirim. Buna bir de Diyarbakırlıların o geleneksel kabadayı tavrı da eklenince

PİŞMANLIĞIN FELSEFESİ Ali Rıza Gelirli

Yazının başlığını görenler, benim bir pişmanlığa kılıf aradığımı düşünebilirler. Düşünsünler, hiçbir sakıncası yok. Ancak ben pişmanlığın, ne mutlak iyi bir şey, ne de mutlak kötü bir şey olduğunu düşünüyorum.

TEHLİKELİ DENİZLER Engin Erkiner

Avrupa Birliği’nin illegal göçü önlemek için kurduğu Frontex’in açıklamasına göre2023’te sadece Akdeniz üzerinden Avrupa ülkelerine geçenlerin sayısı 234.467 kişidir. Denizde hayatlarını kaybedenler konusunda açıklama yapılmamış.

EL YAPIMI GÜZELLİKLER Ali Rıza Gelirli

Dumanla haberleşmekten; mektup, telgraf, masaüstü, dizüstü, cep telefonu, avuç içi bilgisayar, internet çağına vardık. Bunlar var oldukları çağa anlam verebilmek için yaşamın gerekleriydi. Yaşam dediğimiz şey, bilinçli ya da bilinçsiz, istesek de istemesek de madem hayattayız ve nefes alıp