İSTİSNAİ GÖÇ (2) Hamza Aksüt

İSTİSNAİ GÖÇ (2) Hamza Aksüt

Geçen yazıda göçlerin büyük oranda batıya doğru olduğuna değinmiş ve bunun tersine on beşinci yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu’dan Safevi ülkesine göçen Alevi, Türk, Kürt ve Abdalları konu etmiştim. Bu yazıda ise bir istisna olarak Anadolu özelinde daha küçük toplulukların batıdan doğuya göçünü anlatacağım.

On altıncı yüzyılda tutulan tahrir defterlerinine göre Kars, Ardahan ve Erzurum’u kapsayan yörede hemen hemen hiçbir Alevi yerleşimi yoktur. Yöredeki Alevi köyleri on sekizinci yüzyıl başından itibaren Anadolu’nun orta ve güney kesimlerinden gelenlerce kurulmuştur.

Alevi toplulukların tarihi sözkonusu olduğunda aşiretin yanısıra topluluğun bağlı olduğu pir/dede ocağını ihmal etmek büyük oranda eksikliğe yol açacak, hatta yanlış belirlemelere varılabilecektir. Ocak, seyit ve taliplerin toplamından ibaret sosyal bir birimdir.

Yöredeki Alevi topluluklar Türk, Kürt ve Abdallardan oluşmaktadır. Ocak olarak ise Garip Musa, Gözü Kızıl, Musa Kazım (Kazımoğulları), Hubyar ve Hacı Kureyş ve Avuçan ocaklarındandır.

Kars’taki Alevi köyler ile Erzurum’un Şenkaya ve Sarıkamış ilçelerindeki köylerin halkı büyük oranda Garip Musa ocağının talibidir. Ardahan köylerinde de bu ocağın talipleri vardır. Ocağın taliplerinin bir kısmı Oğuzların Avşar boyundan bir kısmı ise etnik kökenini belirlemede zorlandığım Geygel adlı topluluktandır. Garip Musa ocağının taliplerinin bundan önceki yurdu Divriği’nin Güneş ve Yağbasan köylerini kapsayan Alan Yazısı denen coğrafyadır. Divriği’den önceki yurtları ise Malatya’nın Arguvan yöresidir. Yöredeki Garip Musa talipleri şu köylerde yaşamaktadır.

Ardahan’ın Hanak ilçesinin Saskara (Koyunpınarı), Kergeden (Küçük Nakala ya da Çavdarlı); Kağızman’ın Paslı Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı Asbuğa, Ali Sofu; Çimliçayır, Sors, Dereköy,Tepeköy, Üçdamar, Kirpeşen, Fayatlı; Şenkaya ilçesine bağlı Vartanıt, Kevenk, Zuvart, Mişek, Armişen, Kahnıs

Gözü Kızıl ile Musa Kazım ocağına bağlı talip topluluklar aynıdır. Bunun nedeni Musa Kazım ocağının pir, Gözü Kızıl ocağının mürşit konumunda olmasıdır. Ardahan köylerinde yaşayan bu iki ocağın taliplerinin bir kısmı Oğuzların Çepni boyu ile Geygel topluluğundandır. Bu toplulukların bir önceki yurdu Maraş-altı’dır. topluluğa Meşe Türkmeni de denmektedir. Maraş-altı, İslahiye ve Pazarcık arasındaki yöredir. Bundan yaklaşık iki buçuk yüzyıl önce yaşayan Ardahanlı Ahdari’nin bir şiirinde göç süreci dile getirilmektedir:

Maraş-altı’ndan gelmişiz

Yiğirmi köy kurmuşuz

Meşe Ardahan Türkmeni

Batıdan bu yöreye göçen bir başka topluluk Hubyar’dır. Erzurum’un Badıcıvan

(Esendere), Taftikir (Savatlı), Kızılveren (Kızılören) köylerindeki Hubyar topluluğu Tokat ve Hafik’ten gelmiştir. Topluluğun pir ocağı Hubyar Sultan’dır.

Avuçan ocağı talipleri Divriği ve Elazığ’dan gelmiş olup yerleşimleri Badıcivan, Taftikir ve Ağzer köyleridir.

Alevi Kürtler ise Kars’ın iki köyü ile Erzurum’un Hınıs ilçesine bağlı köylerde yaşamaktadır. Bunların bir önceki yurdu Dersim olup bir kısmı Baba Mansur ocağının direkt talibi, bir kısmı ise Hacı Kureyş ocağının talibidir. Baba Mansur talipleri Kurmanç, Hacı Kureyş talipleri Zazaca konuşmaktadır.

Zamanla özellikle Garip Musa ocağı taliplerinin bir kısmı Divriği’ye dönmüştür. Doğal olarak her yerde olduğu gibi yirminci yüzyıl ortalarından itibaren Kars, Ardahan ve Erzurum yörelerindeki Aleviler batıdaki şehirlere göç etmeye başlamıştır. bir eklem yapmak gerekirse bu yöre 1800’lerden Birinci Dünya savaşının sonuna kadar siyasal ve sosyal istikrarsızlık dönemi yaşamış, birçok yerleşimin halkı yurt değiştirmiştir.

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

İSTİSNAİ GÖÇ (2) Hamza Aksüt

Geçen yazıda göçlerin büyük oranda batıya doğru olduğuna değinmiş vebunun tersine on beşinci yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu’dan Safevi ülkesine göçen Alevi, Türk, Kürt ve Abdalları konu etmiştim. Bu yazıda ise bir istisna olarak Anadolu özelinde daha küçük toplulukların batıdan doğuya göçünü

TARİHTE İSTİSNAİ GÖÇLER Hamza Aksüt

Bilindiği gibi tarihte ve günümüzde topluluklar batıya göçer. Hatta kentlerindahi batı yönünde genişlediği bir gerçektir. Bu duruma kuşkusuz sosyolojik analizler yapılabilir ancak benim konum değil. Ben tarihsel veriler ve örneklerle göç konusunda analizler yapmaya çalışacağım.

GÖÇMEN GÖÇMENE KARŞI Engin Erkiner

Almanya’da 1990’lı yıllarda ve öncesinde değişik göçmen grupları arasındadayanışma vardı. Aynı ülkenin göçmenlerinde bu dayanışma daha fazlaydı. Bu dayanışmadan hareketle bütün göçmenlerin birleşmesini isteyenler de çıkmıştı.Yaklaşık son on yıldır durum değişti, neredeyse tersine döndü.

MAFYA'NIN HAKİMİYETİ Menderes İnanç

Aylardır Türkiye'nın gündemine oturmuş olan siyaset, emniyet ve mafya ilişkileri ayuka çıkmış durumda. İlginç olan, başta ana muhalafet partisi ve toplumsal muhalefetin sıradan yaklaşmasıdır! birkaç açıklamanın dışında tepki vermemeleridir.