Sıfır Yılında Anadolu'nun Etnik ve Dilsel Haritası Sevan Nişanyan

Sıfır Yılında Anadolu'nun Etnik ve Dilsel Haritası

İki bin yıl önce Türkiye topraklarında kimler yaşardı, nece konuşurdu, kendilerini nasıl tanımlardı. Haritamızda 0 yılı dolayında Anadolu’nun etnik ve linguistik (dilsel) yapısına dair Antik kaynaklardan derlenen verileri görüyoruz.

Kaynaklar: Amasyalı Strabon’un MS 17 dolayında tamamlanan Coğrafya’sı ile Eski Plinius’un 70 yılı dolayında kaleme aldığı ansiklopedik eseri Naturalis historia ana kaynaktır. Yanısıra Nişanyan Yer Adları’nda yer alan tarihi yer adlarının dil dağılımı göz önüne alınmıştır. Doğu illerine ilişkin işe yarar kaynaklar ise ancak MS 4. yüzyıl sonlarında yoğunluk kazanır.

1.  Haritanın en çarpıcı grafik unsuru bence Yunan şehirlerinin dağılımıdır.

Yunanlar Anadolu’da kitlesel göç ve üremeyle çoğalmadılar. Yepyeni bir toplumsal örgütlenme biçimi olan şehirler kurarak yayıldılar. Şehir (polis) demek belli kurumlar (tapınak, tiyatro, gymnasion, meclis), ortak bir itikat sistemi (Yunan mitolojisi) ve ortak bir yazı dili (Yunanca) demek. Şehir halkı muhtemelen ezici çoğunlukla yerlidir. Ancak ortak dil Yunanca, ortak din Olympos dinidir. TÜM şehirler Yunan şehridir. Yunan olmayan bir şehir, sanırım 3. yy ortalarına dek duyulmamış bir kavram.

“Şehir” sıfatına layık ilk Yunan şehirleri MÖ 6. yy’da İyonya sahilindedir. MÖ 4. yy’dan itibaren kıyılara yayılır, Ege vadilerinden içeri girer. MÖ 66’dan itibaren Romalıların askeri gücüyle Anadolu içerilerinde Nikopolis, Pompeiopolis gibi Yunan modeline göre kurulan şehirler belirir. Buralara iskan edilenler kısmen Roma askeri, kısmen yerli hizmetkar sınıfıdır. Fakat bu şehirler dil, din, kültür ve aidiyet bakımından Yunan şehridir.


İmparatorluk çağında şehir kültürü (vergi kolaylıklarının da yardımıyla) tüm ülkeye yayılacak, şehirlerin dili (Yunanca) ve yeni dini sentezi (Hristiyanlık) 4. yüzyıla doğru tüm Anadolu’da standart hale gelecektir.


2.   Thraklar Güney Bulgaristan ve Trakya’da kökü MÖ ikinci binyıla giden yerleşik krallıklara sahipti. Dillerinden 20-25 kadar sözcük, 60 civarında yer adı ve birkaç kişi adı biliyoruz. Hintavrupa dilidir. Anadolu dilleriyle akrabalık derecesi meçhuldür.


Bithynia’da (Kocaeli yarımadası, Yalova vs.) Thrak yerleşimleri olduğunu biliyoruz.

Byzantion, Silivri, Çorlu, Vize yer adları Thrakçadır.

3.   Homeros, Çanakkale’nin Anadolu yakası halkının Dardanos adlı atadan geldiğini anlatır. Dardan- unsuru tüm Balkan coğrafyasında yer ve kişi adı olarak karşımıza çıkar. Dardania’lı, yani bugünkü Kosovo’nun İllir kökenli halkına mensup demektir.

0 yılına doğru Çanakkale (Anadolu yakası) ve Balıkesir’in yerli halkına Mysia’lı adı verilir. Muhtemelen aynı kavim veya onun devamıdır.

4.   Bithynia MÖ 74 yılına dek güçlü bir krallığa sahipti. Kral hanedanı yerli (Bithyn) kökenlidir fakat MÖ 3. yy’dan itibaren Yunanca veya Persçe adlar taşır.

Belki haritada Bursa, Bilecik ve Sakarya ilçelerinin tümü Bithynia’lı gösterilebilirdi.

5.   Mudanya ilçesine adını veren Mygdon’lar denizden gelip Bithynialılarla çatıştılar ve sahile yerleştiler. İsim muhtemelen Makedon eşdeğeridir.

6.   Mariandyn’ler Karadeniz Ereğlisi yerlileriydi. Sınırları batıda Sakarya, doğuda Filyos Çayı olarak belirtilir. Milattan bir süre önce Paflagon’lara yenilip onlara karıştılar.

7.   Bartın Çayı ile Kızılırmak arası Paflagon ülkesiydi. Paflagonlar muhtemelen MÖ 2. binyılda adı geçen Kaşka halkının devamıdır. Hintavrupa grubunda Hititçeden ayrı bir dala mensup dilleri vardı.

8. 9. 10. 12. 13. Lydialılar, Karialılar, Lykialılar, Pisidialılar ve Lykaonialılar muhtemelen eski Luwi dilinin devamı olan farklı Anadolu dillerine sahipti. Lydlerin anayurdu Salihli, Kar’larınki Söke ile Bodrum arası ve Büyük Menderes’in güney yakası, Lyk’lerinki Dalaman ile Adrasan arası Teke Yarımadası, Pisid’lerinki Göller bölgesi, Lykaon’larınki Konya Ovasıdır.

11. 14. Burdur Gölhisar’daki Kibyra çevresindeki dört yerin Lykçe ve Yunanca konuştuğunu fakat kendilerine ait ayrı bir dilleri olduğunu Strabon bildirir. Antalya batısında kartal yuvası misali Telmessos şehrini mesken tutan Solym’ler ise çevredeki tüm halklara korku saçan vahşi bir kavim idi. Dilleri hakkında bilgimiz yoktur.

15. Pamphylia halkının çok çeşitli kavimlerden oluştuğu kaydedilmiştir. Ülke adı “tüm kavimler” demektir. Pan “hepsi”, phylê “kavim”.

16. Ermenek-Hadim havalisinde yaşayan İsauryalılar, en az 5. yüzyıl sonu gibi geç bir tarihe dek güçlü bir etnik kimliği ve muhtemelen ayrı dili korudular. 476 yılında Kodissa oğlu Tarasi adlı bir yerel muktedir askeri darbe yoluyla Doğu Roma imparatoru oldu.

17. Küçük haritada Eski Anadolu dillerinde (yani Hititçe ve Luwice ile akraba dillerde) olan antik yer adlarının dağılımını görüyoruz. Bu sahadaki yerli halkın çeşitli Anadolu dilleri konuştuğunu var sayabiliriz. Ancak 0 yılı dolayına ait detay bilgimiz yetersizdir.

18. Frigyalılar MÖ 1. binyıl başlarında muhtemelen Balkanlardan gelerek bütün Anadolu’ya dehşet saçtıktan sonra İç Ege bölgesine yerleştiler. Yerli Anadolu dilleri konuşan halk üzerinde bir egemen zümre oluşturdular. Bölgedeki antik yer adlarının hemen hepsi Anadolu dillerindedir.

MÖ 8. yy’da Kayseri’de, Elazığ ve Palu’da, Muş Ovasında ve hatta Artvin ve Göle’de isimleri duyulan Moskhi/Muşki kavmi de büyük olasılıkla Friglerin bir koluydu.

19. Galatlar Batı veya Orta Avrupalı Keltlerdir. MÖ 278’de büyük bir güruh halinde Balkanları yakıp yağmaladıktan sonra Anadolu’ya geçtiler. Pessinus (Eskişehir Ballıhisar), Ankyra (Ankara) ve Tavion’da (Yozgat Büyüknefes) üç aşiret krallığı kurdular. MS 4. yy’a dek dillerini korudular. Ankyra dahil yer adlarının çoğu Galatça değil, eski Anadolu dillerindedir.

20. Alanya’dan Ceyhan’a uzanan Kilikya bölgesi halkı muhtemelen tek kavim değildir. Yer adları Anadolu Dillerinden farklı yapı gösterir. Bir kısmı Sami dili (Fenikece? Aramice?) özellikleri taşır. Bölgede Bronz Çağından kalma bir arkaik Helen (Danao) unsuru da bulunduğu anlaşılıyor.

21. Kayseri ve Samsun-Amasya merkezli iki ayrı grup oluşturan Kapadokyalılar muammadır. MÖ 8. yy’da İrani bir kavim olan Kimmerler Kayseri ile Gürün-Darende arasına yerleşmiş veya o yörede hakimiyet kurmuştur. (Ermeni tarihçileri Kapadokya’ya “Kimmer Ülkesi” – Kamirk – adını verirler.) Buna karşılık Mazaka/Majak (Kayseri) kentini Muşkiler kurmuştur. (Antik Çağ Ermeni tarihçilerine göre Muşkiler Ermenidir veya Ermeni kralının tebaasıdır.)

MÖ 4.-3. yy’larda Pers veya Med kültürü Kapadokya krallığına hakim görünür. Yöneticiler İrani isimler taşır.

Ve fakat Strabon ve çağdaşlarına göre Kapadokya ve Pontos (Amasya-Samsun) halkı “Beyaz Suriyeliler”dir (Leukosyrioi). Bunun ne demek olduğuna dair sayısız akademik makale yazılmıştır, yazılmaya da devam edecek görünüyor.

22. Maraş ve güneyindeki Amanos Dağlarında yaşayan Mardaitlerden en erken İslam fethinden sonra söz edilir. Ancak Arapların bu halka verdikleri Ceracime (Curcumlu) adı arkaik bir isim olmalıdır. Kökenlerine ve dillerine dair bilgimiz yoktur. Mardait adı Medleri düşündürür. Emeviler çağında Hristiyan kalan bu halkın bir kısmı Lübnan ve Yemen’e, diğer kısmı Antalya’ya, 12 Adalara, Peloponnes güneyine ve Preveze civarına sürülecektir.

23. Antik kaynaklarda Gordy, Kordy veya Kyrdoi olarak anılan halk gayet net bir şekilde Kürd Dağı’nın (Cudi Dağı) kuzey ve doğusuna lokalize edilir. Bugünkü Şırnak merkez ve komşu ilçeleridir. Cezire (Cizre) dahil değildir. Hakkari belirsizdir. Hakkari ile Van-Gürpınar arasındaki Norduz ülkesinde oturan “mağaralıların” kimler olduğu malum değildir.

24. Batı İran’da büyük bir ülke sahibi olan ve MÖ 7. yy başında kısa bir süre dünyaya hükmeden Medler (Medoi, Mardoi) muhtemelen Kürtlerle aynı dili veya ona benzer bir dili konuşurlar. Ancak tüm (Yunan, Roma, Ermeni, Süryani) antik kaynaklarda Gordy/Kordy’lerden ayrı kavim olarak gösterilirler. Ermeni ülkesinde ve batıda Kayseri’ye kadar uzanan alanda egemen olan Med asıllı (veya soyunu Med hükümdarlarına dayandıran) sülaleler vardır. Ancak Med dili ve kültürünün bu sahada yaşamaya devam ettiğine dair elimizde bir veri yoktur. Birçok örnekte Ermeni dilini ve siyasi kültürünü benimsemiş oldukları anlaşılıyor.

Urartu krallığı MÖ 6. yy’da yıkıldığında Med kralının kardeşi veya akrabasını Ermeniler kralı atadığı, bu vesileyle Ağbak (Başkale) ve Gürpınar-Edremit vadisine Medler iskan ettiği anlatılır. Ancak MS 4. yüzyıla gelindiğinde bu yörenin egemenleri net bir şekilde Ermeni diline ve siyasi kültürüne mensuptur.

Gürcü vekayinamesi, efsaneler çağında Gürcü kralının Ardahan hisarını kurarak bölgeye “iblis dilli Medleri” yerleştirdiğini kaydeder.

25. Romalıların Armenia Major adını verdiği ülkede ortak ve egemen dilin Ermenice olduğuna şüphe yoktur. 25 ile gösterdiğimiz bölgede eski yer adlarının tamamına yakını Ermenicedir. Yerel bey sülalelerinin menkıbeleri 4. yy’dan sonra çokça kaydedilmiştir.

26. Romalıların Armenia Minor olarak adlandırdığı Sivas ve Şebinkarahisar bölgesi MÖ 1. yüzyılda önce Pontus krallarının, peşinden Romalıların egemenliği altına girmiş ve anlaşıldığı kadarıyla az veya çok Yunanlaşmıştır. Eski Ermeni tarihinde bu bölge bir rol oynamaz. 4. yy’da kurulan Ermeni kilisesinin bu bölgede (Türk fetihleri çağından önce) bir etkinliği kaydedilmemiştir.

27. İspir’de Saspeirler adlı kavmin yaşadığını Herodot ve diğer Antik Yunan tarihçileri kaydederler. İsim yapıca Gürcüce veya benzer bir dildedir. Ancak Milat öncesi veya sonrası belirsiz bir tarihte bu bölge Ermenilerce zaptedilmiştir. Günümüze gelen eski yer adlarının tamamı Ermenicedir.

28. 29.  Pasinler (Paseank, 28) ve Kars’ta (29) aslen Ermeni olmayan fakat Ermeni dili ve kültürünü az veya çok benimsemiş kavimler bulunduğunu antik Ermeni tarihçileri belirtirler. Kars halkı aynı tarihçilere göre Kafkas kuzeyi halklarındandır. Kafkas, İrani veya Türki asıllı olabilirler.

30. 31. Sophene (Çemişgezek, Pertek; daha sonra Elazığ, Ergani ve Eğil) ve Kommagene’de (Adıyaman) Farsça isimler taşıyan, Med veya Pers sülalesine mensubiyet bildiren, fakat Ermeni krallarıyla yakın akrabalık ve kültür ilişkilerine sahip olan krallar hüküm sürmüştür. Halkın kompozisyonuna dair bilgimiz yoktur. Sophene’yi Romalılar daima Armenia olarak nitelerler. Kommagene için bu tabir kullanılmaz. Sonraki gelişmelere bakılarak Kommagene halkının ağırlıkla Arami/Süryani olduğu, Sophene’nin sonradan elde ettiği güney illerinin de en azından kısmen Arami/Süryani olduğu var sayılabilir.

32. Soluk kahverengi gösterdiğimiz alanlara ilişkin bilgimiz çok kısıtlıdır. Bu yerler Ermeni krallarının mülkü arasında gösterilir, fakat kişilere, olaylara ve yerleşimlere dair bilgi yok gibidir.

34. Güneydoğu illeri, antik Orta Doğu’nun hakim kültürü olan Arami/Asuri kültürüne mensuptur. Silvan-Batman-Sason-Bitlis yöresi zaman zaman Ermeni krallarına tabi olan fakat Asur krallarının soyu olmakla övünen bir beylik veya krallıktır. Urfa’da MS. 3. yüzyıla dek süren Osroene krallığı ‘Süryanice’ adı verilen Arami yazı dilinin ana vatanıdır. Ancak Romalı Plinius, 1. yüzyılda, Fırat solunda kalan Urfa diyarını “Arabia” olarak tanımlar.

33. Harran ve civarında “Arab” adını taşıyan göçebe kavimler Milat öncesinden başlayarak kaydedilir. Ancak burada bahsi geçen Arab’ın ne anlama geldiği hakkında akademik literatürde mutabakat yoktur. Bazı görüşlere göre Arami dilli göçebe kavimlere veya yerleşik siyasi yapılara tabi olmayan asi aşiretlere Arab adı verilir.

35. Şemdinli ve Hakkari merkez ilçede yerleşik bir kültür oluşturan yerli halkın bir başka Arami lehçesi konuşan Asuriler olduğu söylenir. Bölgenin detaylı geçmişine dair, Milat öncesi bir yana, 19. yüzyıla dek güvenilir bilgi bulmak imkansızdır.


36. Artvin ve Ardahan illeri sonradan “Gürcü” adını alan İberia krallığına tabidir. Gürcü Vekayinamesi adı verilen arkaik metinler derlemesinde yer ve kişi adları anılır.

37.-42. Yusufeli ilçesinde Taokhi, Atina-Hopa-Batum sahilinde Kolkhi, Hemşin ve Of dağlarında Mossynoeki (“ağaçevliler”) veya Heptakometes (“yedi köylüler”), Gümüşhane ve Torul’da Khalybes veya Khaldi, Trabzon civarı ve Maçka’da Makrones, Ordu ve Giresun’da Tibareni adı verilen kavimleri Yunan ve Roma tarihçileri anarlar. Kavim ve yer adlarından hareketle bunların Gürcüce gibi Kartvel dillerine sahip oldukları (veya Kartvel dillilerce adlandırıldıkları, veya kendilerine Kartvelce isimler yakıştırdıkları) düşünülebilir.

Sevan Nişanyan 

Tüm yazıları' nisanyan.substack.com' adresinden yayınlanmaktadır 


ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

İSTİSNAİ GÖÇ (2) Hamza Aksüt

Geçen yazıda göçlerin büyük oranda batıya doğru olduğuna değinmiş vebunun tersine on beşinci yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu’dan Safevi ülkesine göçen Alevi, Türk, Kürt ve Abdalları konu etmiştim. Bu yazıda ise bir istisna olarak Anadolu özelinde daha küçük toplulukların batıdan doğuya göçünü

TARİHTE İSTİSNAİ GÖÇLER Hamza Aksüt

Bilindiği gibi tarihte ve günümüzde topluluklar batıya göçer. Hatta kentlerindahi batı yönünde genişlediği bir gerçektir. Bu duruma kuşkusuz sosyolojik analizler yapılabilir ancak benim konum değil. Ben tarihsel veriler ve örneklerle göç konusunda analizler yapmaya çalışacağım.

GÖÇMEN GÖÇMENE KARŞI Engin Erkiner

Almanya’da 1990’lı yıllarda ve öncesinde değişik göçmen grupları arasındadayanışma vardı. Aynı ülkenin göçmenlerinde bu dayanışma daha fazlaydı. Bu dayanışmadan hareketle bütün göçmenlerin birleşmesini isteyenler de çıkmıştı.Yaklaşık son on yıldır durum değişti, neredeyse tersine döndü.

MAFYA'NIN HAKİMİYETİ Menderes İnanç

Aylardır Türkiye'nın gündemine oturmuş olan siyaset, emniyet ve mafya ilişkileri ayuka çıkmış durumda. İlginç olan, başta ana muhalafet partisi ve toplumsal muhalefetin sıradan yaklaşmasıdır! birkaç açıklamanın dışında tepki vermemeleridir.