Alzheimer, Nenem ve Seçim Kadir Demirağaç Yazdı

Alzheimer, Nenem ve Seçim

 Alzheimer, yaygın görülen bir demans türü olup beyin hücrelerinin yok olmasına neden  olan ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Halk arasında 'bunama' ya da 'unutkanlık' olarak da adlandırılmaktadır. Bu hastalığın seyri çeşitli faktörlerden dolayı kişiden kişiye değişir. 

Hastalığın en kötü tarafı ise erken uyarı bulguları belirsiz olduğu için hastalığı teşhis etmek  güçtür. Peki, sorun olduğu anlaşıldığında çözüm yolları var mı?

Nenemin hikayesine hep birlikte bakalım. 

 Hastalığın başlangıcında olan fedakâr nenemin bu aralar gelgitleri giderek çoğalıyor.  Nenemin gözünde; kendi babam, amcam, dayım hatta hiç görmediğim dedem bile  olabiliyorken kendim olmakta büyük sıkıntılar yaşıyorum. Tabi ki ailenin diğer bireyleri, eş  dost, konu komşu da bu durumdan nasibini alıyor.

Yine nenem yaylaya çıkmak için olmayan katırın hazırlanmamasına büyük öfke duyar, zaman zaman ise bazı güçler tarafından harabeye  dönüştürülüp neredeyse içindeki tüm canlıların cezalandırılıp katledildiği ya da sürgüne  gönderildikleri köyüne ve köyünde yıllar önce beslediği koyunlarına doğru yola çıkar.

Sahi torunları, çocukları, eş, dost olmasa koyunlarına kavuşabilir mi?

 Coğrafyamızda 7'den, 70'e hemen hemen herkes ya politiktir ya da polîtîk olmak zorundadır. 

Ancak nenemin bunayan politikliği, tüm cihanda ünlü ya da ünsüz bütün  siyaset bilimcileri çaresiz bırakarak büyük bir arayışa yönlendirmiştir. Hastalığından dolayı  kimin ne olduğunu ve neler yaptığını çok çabuk unutabiliyor.

Mesela nenem ansızın RTE'ye  methiyeler dizip onu sonsuz övebiliyorken, aynı kadın, Roboskîde, Gezide, Kobanê olaylarında  hunharca katledilenleri, işkencelerle tutsak ettikleri gazateci, siyasetçi, kadın, çocuk, yaşlı,  genç on binleri unutabiliyor. Sürgün edilerek yerinden yurdundan edilen yüz binleri ve kendisi dahil başta  Kürdistan olmak üzere  tüm annelere yaşatılan acıları ve bu acılara sebep olanları hatırlamayabiliyor.

Kısacası bunaklık, ezen sınıf temsilcilerinin en diktatör olanını bile peygambere çevirme gücüne  sahiptir.

 Nenem bilimsel olarak ispatlanmış bir hastalıktan muzdarip. Peki, 20 yıldır yapılan  zulümlerin, katledilen canların, esir düşürülen ve sürgüne gönderilen insanların sorumlusu  nenem mi(!)

Değilse, hepimiz toplumsal bir bunaklık salgını mı yaşıyoruz?  Salgından, yaşamı yeniden üreterek korunabilenlere bin selam olsun...

 Kadir Demirağaç

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

ALMANYA’DA YENİ PARTİ: DAVA Engin Erkiner

Almanya’da uzun adındaki kelimelerin baş harflerinin birleştirilmesiyle DAVA adlı bir parti kuruldu ve basında “Erdoğan partisi” olarak adlandırıldı. Parti, bu iddiayı doğal olarak kabul etmedi. Bu girişimin tarihi vardır, yaklaşık 25-30 yıldan beri Ankara partileri kurulur ve kapanır;