TÜRKİYE DE SİYASET KURUMUNUN İFLASI Menderes İnanç

TÜRKİYE DE SİYASET KURUMUNUN İFLASI Menderes İnanç 

Siyaset bilimi yüz yıllardır, özünde toplumsal sorunlar için çözümün anahtarı olagelmiştir. Maalesef yüz yıllık Cumhuriyet kendi mantığı ile yarattığı çelişkileri çözemeden çürümeye başladı. 

Dönemin idarecileri 1921 Anayasasına alternatif olarak 1924 Anayasasını devreye koymakla adeta kendi ayaklarına prangayı  vurmuş oldular. 

Yüz yıldır adeta bu dipsiz çukurun içinde debelenip durdular. Ülkenin en büyük ve en köklü halkı olan Kürtlerin asimilasyonu retçi inkarcı ve imhacı Cumhuriyete çok pahalıya mal oldu. 

İkinci Dünya Savaşı'nda yerle bir edilen Almanya ve benzeri ülkeler yirmi yıl içerisinde toparlanarak günümüzde dünyanın en büyük dördüncü ekonomik gücü olmayı başarırken ülkemin insanları ancak onlara hamal olmayı becerdiler. Çetin Altan’ın deyimiyle "Türkün Türke propagandası” ile yüz yılı geçiren bir toplum olduk.  Bir yanımız “Vatan Millet Sakarya” diğer yanımız sen ben bizim oğlan; biz de yiyip içelim sizden gülüp geçelim” zihniyetinin sonucu, derin bir toplumsal çürümeye düştük. Ülke ekonomisini ellerinde tutan nüfus yüzde yirmi iken;  yüzde sekseni yoksulluk ve çaresizlik içerisinde kıvranıyor! 

Rus Carı Osmanlı ya "Hasta adam” demesinden otuz yıl sonra Osmanlının yıkımı ile sonuçlandı. 

Günümüzde fırsatçılık almış başını gidiyor, siyasi ahlaki ve kültürel çürüme tavan yapmış durumda. Siyaset kurumu çözüm üretmekten aciz, sivil toplum örgütleri ve Sendikalar sınıfsal karekterlerini yitirmişler. Sarı sendikacılık  rant alanına dönüşmüş durumda, ülke freni patlamış ağır yüklü bir kamyon gibi; hangi kayaya toslayacağı beli değil!

Tüm bunlar olup biterken siyasi partilerin hiçbir şey yokmuş gibi! toplumsal kesimlerin duygularını suiistimal ederek, siyaset yapmaları tam bir facia.  Irkçılık milliyetçilik ve dincilik  üzerinden kendilerini var etmeye çalışıyorlar. 

Toplumsal çürümenin, toplumun büyük bir bölümünü çok tehlikeli bir şekilde şuursuzluğa sürüklemesi en büyük tehlikedir. Ülkenin ehli vicdan sahibi olan aydınlar ve  yazarlar iki satır yazı yazmaktan çekinir oldular. Unutulmaması gereken bir durum var o da şudur: Böylesi buhran dönemlerinde aydınların önemi oldukça fazladır! Aydınlar binlerce metre yerin altında maden çıkaran madencilerin alnındaki fener gibidirler! Ancak bu ülkede aydınlar bile hep öteki muamelesi görür oldular. 


Sonuç olarak yüz yılın sorunu olarak görülen Kürt sorunu çözülmedi ama sistem çürümüş oldu. Oysa eğer siyaset kurumu görevini yapıp rolünü oynamış olsa idi, çatışmalı iç meselelerden toplumsal barışa hizmet etmiş olacaklardı. Gelinen noktada ne Kürtler Türkleştiler ne de Türkler mutlu oldular…

07 02 2024 Menderes İNANÇ

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı

GÖÇMEN TOPLUMU NASIL DEĞİŞTİRİR? (2) Engin Erkiner

Almanya’da “kayıp kuşak” olarak da adlandırılan ikinci kuşak çoğunluk toplumunun değişmesinde önemli rol oynadı. Birinci kuşak Alman toplumunun kenarında yaşıyordu denilebilir. Türk mahalleleri ve buralarda berberler, bakkallar, seyahat acenteleri, kısacası yaşamak için gerekli herşey ,

ALMANYA’DA YENİ PARTİ: DAVA Engin Erkiner

Almanya’da uzun adındaki kelimelerin baş harflerinin birleştirilmesiyle DAVA adlı bir parti kuruldu ve basında “Erdoğan partisi” olarak adlandırıldı. Parti, bu iddiayı doğal olarak kabul etmedi. Bu girişimin tarihi vardır, yaklaşık 25-30 yıldan beri Ankara partileri kurulur ve kapanır;