SİSTEMİN ÇÜRÜMÜŞ HALI KIYI’YA VURDU!
SİSTEMİN ÇÜRÜMÜŞ HALI KIYI’YA VURDU!
Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılına çürümüş bir şekilde giriş yapmış oldu! toparlanır mi?
Kendi işçisi ile, emekçisi ile, yoksulu ile, köylüsü ile barışık olmayan devlet sisteminin çürümüş halı kıyıya vurdu.
Bir ülke düşünün sivil toplum örgütlerini kendine öcü gibi görsün. Var olan Sendikaları denetimine alması için 1977 bir mayıs gibi işçi katliamı dahil her şeyi yapsın. Maalesef ne tam olarak orta doğu devleti olabildik, nede batı Avrupa tipi bir burjuva devleti olabildik. Burjuva devletlerinin dahi işlenen bir hukuku var. Burjuva devletlerinin varlıklarını devam ettirmede kolaylık sağlayan sivil toplum örgütleridir. halk ve sistem arasında denge ve denetimi sağlayan sivil toplum örgütleri,Sendikalar ve meslek odalarıdır. Gelin görün Türkiye hiçbir zaman bu sivil toplum örgütleri ile barışık olmadı.
Son yirmi yılda ise tümden demokratik kurumlara karşı savaş açtı. Bunların yerine dini cemaat ve tarikatları tercih etti.
Bu tarikat ve cemaatler Emek ve üretimden yoksun, tamamen sadak kültürü ile yürüyen kendi içlerindeki işleyişleri bilim çağının çok gerisinde kalan, kendilerine öncü gördükleri mezhep ve tarikatlardan alarak, bilim ve felsefeden uzak yürütürler. bırakın emek vermeyi başkalarının emekleri üzerine kendilerini yaşatmayı alışkanlık haline getiren bir zihniyete sahipler. Bunları Sivil toplum örgütü olarak gören bir zihniyeti düşünün.
Bir ülkenin medyasını düşünün keli felli gazetecilerin görsel medya ekranlarında konuk etikleri Adnan oktar ve cüppeli Ahmet hoca gibileri olsunlar. Bunun üzerinde yaratılan rant ve algıyı düşünün!
Oysa dünyadaki burjuva devletleri bile; acımasız kar hırsları olmalarına rağmen, emek ve üretim içerisinde meşgul olan toplumsal kesimleri önemserler. Bu toplumsal kesimler emekten gelen üreten toplumsal kesimlerdir. Buda sivil toplum örgütleri, Sendikalar ve meslek odalarıdır.
Yer yer merak konusu olan bu kadar yoksulluk açlık ve perişanlık olmasına rağmen hala nasıl olurda bu iktidar kazana biliyor?
Mevcut iktidarın kendini örgütlediği kesimlerin başında dini cemaatler ve tarikatlardır. Temel propagandaları dincilik ve milliyetçiliktir. Gıdasını dincilik ve milliyetçilikten alan kesimlerin üretimle barışık olmaları beklenmemeli. Son iki yılda mafya artığı Sedat Peker de Muhammet Yakut gibilerin ifşa ettikleri devletin devlet olmasında çıktığını beyanıdır. Yetmedi bir aydır Engin, Dilan POLAT, Nihal Bahar CANDAN, Şulemsi Yasin (ce) …
Devamında futbol dünyasında kimi isimlerin yaptıkları! Fatih TERİM, Emre Belezoğlu… ve daha niceleri…
Bu saydıklarım bu işlerin kullanılan aparatlarıdır. Esas buz dağını görünmeyen yüzünde kimler var? Her ne hikmetse bu ülkede siyasetçilere gelince önü kesilir. Oysa bu büyük rakamların konuşulduğu olaylarda mutlaka bir siyasi ayağı vardır. Hatta yargı içerisinde ve kolluk içerisinde ilişkiler olmasa mümkün değildir yapamazlar.
Sonuç olarak son yetmiş yılda yüz bine yakın Devrimci ilerici gencin hayatına mal olan kapkaranlık bir gidişat var.
Bu pırıl pırıl Sol Sosyalist devrimci gençlerin istedikleri yaşanıla bilir bir ülke idi. Buna müsaade edemeyenlerin ülkeyi getirdikleri nokta tam bir çürümüşlük oldu. Sistem çatır çatır çatırdıyor. patır patır dökülen çürümüş bir devlet sistemi var ortada. Çarlık Rusya Osmanlıya hasta diyeli” yüz kırk yıl oldu. Genç Türkiye Cumhuriyeti çok Hasta kim ne derse desin.
03 12 2023
Menderes İNANÇ