NEDEN SOSYALİST ÜLKELERE GİTMİYORLAR? Engin Erkiner

NEDEN SOSYALİST ÜLKELERE GİTMİYORLAR? Engin Erkiner

Politik mülteciler için bazan “neden sosyalist ülkelere değil de Batı Avrupa ülkelerine gidiyorlar” sorusu sorulur. Soru üç nedenle yanlıştır ve Türkiye’den gitmek zorunda kalanların politik mülteciliğini anlamamak demektir.

Birincisi; 1980 öncesinde sosyalist hareket SSCB, Çin ve Arnavutluk’taki partiler arasında bölünmüştü. Bunun anlamı, her sosyalistin ancak görüşüne uygun olan ülkeye gidebileceğidir. Ama nasıl? Çin çok uzaktır, Türkiye’den Çin’e gidilmez. SSCB’ye karşı olanlar Filistin’e gidemezler çünkü orada herkes Sovyetçidir.

İkincisi; bu neden belirleyicidir. Politik mülteciliği her ülkenin şartlarına göre düşünmek gerekir. 1930’lu yıllarda Nazi Almanya’sından SSCB’ye kaçanların bu ülkede önemli bir politik faaliyet yürüttükleri söylenemez.

Politik mülteci öncelikle politik faaliyet yürütebileceği yere gider. Özellikle 12 Eylül sonrasında Türkiye’den giden politik mülteciler öncelikle Almanya ve diğer Batı Avrupa ülkelerine gittiler çünkü burada birkaç milyon Türkiyeli yaşıyordu. Özellikle Almanya’da yıllardan beri değişik politik gruplar çalışma da yapıyordu. Bu insanlar bir Türkiye’den çıkıp bir başkasına gittiler. Tarih boyunca böylesine bir imkanla çok az politik mülteci karşılaşmıştır.

“Hem batı ülkelerini eleştiriyorlar hem de bu ülkelere gidiyorlar” eleştirisi, politik mülteciliğin ne olduğunu anlamamaktan kaynaklanır. Kişi, adı üzerinde, politiktir ve politik çalışma yapabileceği yeri öncelikle tercih eder.

Üçüncüsü; sosyalist bir ülkeye gitmek, o ülkeye girmek ve kalabilmek anlamına gelmez. Sosyalist ülkeler ancak uzun zamandır ilişkilerinin bulunduğu örgütlerden çok az insanı ülkelerine alırlar. Kimin ne olduğu her zaman belli değildir ve düşman unsurlar sosyalist görünümü altında bu ülkelere girebilirler.

Bütün bu nedenlerden ama öncelikle ikinci nedenden dolayı Türkiye sosyalistleri özellikle Batı Avrupa ülkelerine gitmeyi tercih etmişlerdir. Burası, ek olarak, terk edilmek zorunda kalınan ülkeye çok uzak olmadığı gibi, 1980’li yıllarda günlük Türkçe gazete bile bulunabiliyordu.

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı