YÜZ YILI KAZANMAK YA DA KAYBETMEK! Menderes İnanç
YÜZ YILI KAZANMAK YA DA KAYBETMEK!
Ortadoğu da ki gelişmeler ve Ukrayna üzerinde gelişen durum; Doğu ve Batı Avrupa’nın birbirilerine kılıç bilemeleri yeni bir dünya savaşı mı?
Asya ve Afrika’nın göç akınlarının yaratığı korku! Bu göçlere bir de Ortadoğu’nun katılmış olması, dünyamızda muazzam bir insan sirkülasyonu yaratmış durumda. Düne kadar sömürge kültürü ile beslenen devletler sistemi, bugün bunun bedelini ödeyecek bir sürece girmiş durumdalar? Her ne kadar sosyalist bir bakış açısıyla Dünya dünyalılarındır diye düşünülse de, sınırların çizildiği bir Dünyada yaşamaktayız.
Geçen yüz yılı kaçıran Kürtlerin günümüzde çok daha güçlü ve örgütlü oldukları bir süreci yaşadıkları gerçekliği gün gibi ortadadır. Bu örgütlü yapıları ile bu süreci karşılamaları, dikkatlerden kaçmıyor!
Yakın tarihte Rojava Devriminde de güç ve moral alan Kürtler ilişkide oldukları müttefikleri Türkiye deki işçi sınıfı ve sol sosyalist çevrelerle yaptıkları eylem birliği önemlidir. Ortak yürüttükleri toplumsal muhalefetin ise Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda olduğunu herkesçe malumdur. Bu da birlikte yaşadıkları halklarla ortak bir kazanımdan yana olduklarını göstermektedir!
Ancak mevcut siyaset kurumu, tutarsız gündelik konular, kendi bireysel ve aile çıkarlarından kaynaklı derin bir akıl tutulmasını yaşıyor.Yürüttükleri ucuz siyaset kazanmadan çok uzak.
Geçen yüz yılın başında verilen ortak mücadele Anadolu’yu yurt edinmeyle sonuçlanmıştı.
1921 Anayasasını rafa kaldıran İttihat ve Terakki aynı zamanda jön Türk kaynaklı Kemalist zihniyeti bu ülkenin işçilerine emekçilerine yoksularına yani bütün olarak Anadolu halklarına çok pahalıya mal olmuş oldu.
Daha bu denli uluslararası göç başlamamışken Türkiye, izlediği politikadan kaynaklı en büyük göçü kendi içinde yaşamıştı.
Öyle ki ülkedeki sanayi ve kalkınma projelerinin tamamını Batı ilerinde uygulamış olması, “Doğu ve Güneydoğu” tarihteki ismi ile Kürdistan’ın bundan mahrum bırakılması büyük bir ekonomik göçe neden oldu. Buradaki amaç ve altında yatan derin siyasi hesap ise demografik yapıyı değiştirme hesapları ile birlikte Kürtleri daha hızlı asimile etme amaçlı olduğu sonraki yıllarda gün gibi ortaya çıkacaktı. Kürtlerin Kadim bir kültüre sahip çok köklü bir millet olduğunu hesaba katmamışlardı.
Son kırk yılık sürece bakıldığında Kürtlerin yeniden ayağa kalkmaları Kürtlerin asimilasyonun ne kadar beyhude bir çaba olduğunu göstermiş oldu.
Gelinen aşamada egemen devletler yeni paylaşım hesapları içine girmiş durumdalar. Burada kaybedecek olanların kendi içerisinde barışık olmayan birbirileri ile uğraşan halklar olacakları açıktır.
Sonuç olarak bu inkarcı imhaci asimilasyoncu ve çürümüş tutarsız siyaset anlayışı, tüm halklara kaybettirecektir.
Menderes İNANÇ 28 03 2024