ORTA DOĞUDA ÇAĞIMIZIN KARANLIĞI
ORTA DOĞUDA ÇAĞIMIZIN KARANLIĞI
Dünyanın merkezi Orta Doğuda yaşanan savaşın dehşetini tüm dünya insanlığı izlerken! Kadınların, Çocukların, Yaşlıların, Bebeklerin parçalanmış bedenlerini seyre durmak nasıl bir duygu? Nasıl bir kanıksama?
Tarih sayfalarında, Batı Avrupa’nın orta çağ karanlığını yazan ve anlatan kalem erbabı romancıların eserlerinde çokça okumuştuk. Yılarca etkisinde kalarak büyüyen jenerasyondan biri olarak, günümüz de dijital ve normal medyada gözlerimizle görüyor kulaklarımızla duyuyor gök semaya yükselen çocuk çığlıklarına şahit oluyoruz. Çaresizce seyrederek tanrıya yalvaran ve günah çıkaran rahiplerin ve papazların iki yüzlülüğünü yaşıyoruz.
Büyük bir güce dönüşmüş Ben-i İsrail çocukları adeta bir canavara dönüşmüş durumdadırlar. Diğer tarafta ağızlarına yem kırıntıları gibi atılan güçsüz ve çaresiz Filistinliler…
Bu Arena’nın “şeref” Trübünün de oturan sözde,” Müslüman” Persler Araplar ve Türkler ve diğerlerinin tezahürat sesleri oldukça cılız, etkisiz ve yetkisiz oluşunun sorulması ve yazılması bile yasaklı bir cihanda yaşıyoruz.
Laf’u güzaftan oluşan parazit sesler ateşe adeta benzin dökmeye benziyor.
Artık sözü geçmiyor işçilerin emekçilerin devrimcilerin bu alemi cihanda. Herekis’ten Karl Marx’a bir çok Felsefeci tarafından; çokça yazıldı” Dünyada artı değerin bizlere yaşatacağı acımasız kavgaları.
Dünya insanlığı bir türlü bölüşmeyi paylaşmayı beceremedi! tamda GEORGE ORWELL’in Hayvan çiftliği romanındaki tarifi gibi; bir türlü insan oğlu bunu aşamadı. Şu dünyanın yaşanıla bilinir bir dünya olabilmesi için teorik olarak Sosyalizm felsefesinin tek çare olduğu bilinen bir gerçektir! Lakin insan oğlunun bencil hırs dolu arzuları yaşamı dünya insanlığını felakete sürüklemeye yeminli. Günümüzde Var edilen kimyasal ve konvansiyonel silah üretimi almış başını gidiyor, öyle görünüyor ki, yakın tarihte bu silahları var edenler bu silahlarla yok olacaklar.
Sonuç olarak İran ABD Arap Devletleri genel olarak Müslüman devletlerin Filistinlileri kışkırtarak ortada bırakmaları, ayni oranda Yahudi halkı içinde çok planlı ve derin bir tuzaktır. Yahudilerin dört yüz milyonluk Arap adasında huzurlu ve güvenli yaşamanın tek yolu barış içerisinde yaşamaktır. Güvenlikçi politikalar hiçbir zaman güvenlikli bir yaşam değildir.
Ölenler acı çekenler Filistinliler olabilirler! ama yüz yıllarca ürkek ve tedirgin yaşayanlarda Yahudiler olacaklar.
04 11 2023
Menderes İNANÇ