YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner
YENİ İLTİCA YASASI
Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.
Bu yasa için “fiili durumun resmileşmesidir” denilebilir. Çok sayıda ülke iltica başvuruları ve ilticacıların ailelerini getirmesi konusunda yeni kısıtlamaları zaten uyguluyordu.
Şu sorulmalıdır: sekiz yıl önce Almanya, Suriye’den başlayıp, Türkiye’den geçip,Balkan ülkelerini yürüyerek geride bırakan yaklaşık bir milyon mülteciye kapılarını açmıştı.Bunun en az 800.000 kadarı Suriyeliydi.
Zamanın Fransa yönetimi Almanya için “çıldırmış bunlar” belirlemesi yaparken, Almanya’da başbakan olan Merkel ünlü cümlesini söylemişti: Wir schaffen das. Hallederiz, herkese iş buluruz, entegrasyonu sağlarız…
Bu kadar büyük bir göçü kapılarını açarak kabul eden Almanya şimdi neden aynı konumda değildir?
Merkel’e yönelik eleştirilere karşı zamanın İşverenler Birliği Başkanı bu insanlara ihtiyaç olduğunu açıklamıştı. Almanya’da özellikle ucuz işgücü sektöründe eleman açığı vardı. Bu insanlar Almanca kurslarına gönderilip biraz dil öğrenmelerinin ardından kısa bir eğitimle iş piyasasına sokulabilirdi.
Gerçekten de böyle olacaktı.
Aradan sekiz yıl geçtikten sonra her tarafta Suriyelileri görmek mümkündür. Alman otobüs şoförü neredeyse kalmadı. Yeni meslekler ortaya çıktı. Mesela koruma ve denetleme elemanları olağanüstü arttı.
Suriyeliler arasından İslam Devleti veya benzeri örgüt yanlısı neredeyse çıkmadı denilebilir. Hatta Esat rejiminin aralarına karışıp gelen birkaç işkencecisini tanıyıp yakalattılar.
Türkiye’de kalan Suriyeliler için “bunların çoğunluğu İslam Devleti ya da benzeri örgütlerin taraftarıdır” denir. Özellikle Aleviler arasında yaygın olan bu anlayış yanlıştır. İslamcılar Türkiye’de kaldı, diğerleri başta Almanya olmak üzere başka ülkelere gitti denilemeyeceğine göre, bu anlayış temelsizdir.
Sünni olmakla İslamcı olmak birbirinden farklıdır.
Almanya isteseydi böyle bir yasayı bloke edebilirdi ama yapmadı. Ucuz işgücüne artık ihtiyaç bulunmuyor. Piyasa dolmuş durumdadır. Ek olarak
Almanya’da bir milyonun üzerinde Ukraynalı yaşamaktadır. Bunların iltica başvurusu yapmaları gerekmiyor.
İş piyasasının ihtiyacına göre iltica yasalarının sıkılaştırılması ya da gevşetilmesi yeni değildir. 1980’li yıllarda Paris’te konfeksiyonda işler açıldığı zaman atölyelerde polis denetimi kalkardı. Konfeksiyon sektörü bunalıma girdiği zaman polis baskınları başlar, kaçak işçi aranırdı.
Almanya gibi iş piyasasının diğer Avrupa ülkelerine göre daha geniş olduğu yerlerde bile göçmenler de yeni ucuz işgücü gelmesini istemiyorlar. Aslında çok sayıda göçmen kuruluşu da aynısını savunuyor ama açıklamalarında tersini söylüyorlar.
Almanya’nın daha fazla dolması burada yaşayanların haklarının kısıtlanmasına da yol açabilecektir. 2023 yılıyla ilgili suç istatistiklerinde Alman pasaportu olmayanlar arasındaki suç oranındaki yüksek artış şimdiden tartışmalara konu oluyor. Rakamlar özellikle CDU ve AfD tarafından gündeme getirilirken, buradan hareketle göçün mutlaka daha fazla sınırlandırılması talebine geçiliyor.
Sonuç olarak, yeni geleceklerin mümkün olduğu kadar az olması genel talep durumundadır.