Argeş İvdil Yazdı
DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞAASINDA HDP`NİN ROLÜ ÜZERİNE 1
HDP`nin Türkiye ve Kürdistan siyasal ikilemi üzerinde bir köprü rolü vardır. Biz buna "kardeşlik köprüsü" diyelim. Bu köprü tüm ezilenler için bir şanstır. Birilerinin bu projeyi kendine göre yorumlayıp bir tarafa çekmesi, karalaması, bu projeye saldırması kişinin bireysel düşünme özgürlüğü ve eleştiriye tabi tutması olayı değildir. HDP, neyi düşünüyorsa onu söyleyen, hayata geçiren bir partidir. Şeffaf ve sisteme alternatif bir düşünce üreten, toplumsal dinamiklerden gücünü alan bir kitle partisidir. HDP ne Kürt ne de Türk partisidir! Türkiye`de ve Kürdistan`da kalıplaşmış tüm zihniyetleri reddeden bir partidir. Kürdistan`daki toplumun başına binlerce yıl bela olan aidiyet kimliğiyle hiç bağı olmayan gerici, yobaz işbirlikçilerin rolünü ve sistemini parçalayan bir siyasal halk hareketidir. Türkiye`de başta Kürtler olmak üzere diğer tüm kimlikler üzerinde egemenliğini, sultasını oluşturmuş devletçi, milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi zihniyetlere karşı alternatif politikalar üreterek mücadele eden tüm ezilen, ötekileştirilenlerin mücadele alanıdır. HDP, var olan sisteme alternatif bir taraftır. Ezilen toplumsal dinamiklerin tarafıdır.
HDP`nin kimi kararları hoşunuza gitmeyebilir, sizin bireysel çıkarlarınıza ters düşebilir ya da düşüncelerinize ters gelebilir. HDP`yi anlamıyor olabilirsiniz ya da onun içinde kimi şahsiyetler, farklı kimlikler sizi rahatsiz edebilir. Elbette ki eleştirebilir, düzeltebilir, katılım sağlayabilir veya ayrılabilirsiniz. Hatta oy vermeyebilir, istediğiniz diğer alternatif toplumsal kurum, kuruluş veya partilerde bulunabilirsiniz. Bu çok doğaldır. Ama bu size HDP`ye hakaret etme, sistemin işbirlikçileri gibi devlet ağzı ile konuşup HDP`ye saldırma hakkını vermez. HDP, bir halk hareketidir. Binlerce tutsağı olan, şehidi olan, sürgünü olan ve bedel ödeyen bir partidir. Bu hususta her birey başını önüne eğmeli ve kendisini sorgulamalıdır.
1- HDP`nin kardeşlik politikası, halkların demokratik bir toplum inşaası üzerine kurulu, toplum içinde yaşayan tüm aidiyet veya kimliklerin özgür ve eşit yaşama hakkına sahip olmasıyla belirlenen bir kavramdır. Kardeşlik lastik degil ki herkes bir tarafa çeksin! Bu hukukla belirlenen özgür birliktelik anlamında bir kardeşlik kavramıdır. Eğer bu hukukta ahlaki ve vicdani değerler yoksa zaten bunun tutulacak bir tarafı olmadığı gibi, bugün devletçi zihniyetin parçaladığı gibi bir anlamı da yoktur.
HDP, Türkiye solunun icinde yer aldığı, veya Kürt solunun icinde yer aldığı bir parti değildir. HDP kendisini hiçbir zaman sol parti olarak değerlendirmedi. HDP devrimci ve ilerici bir partidir. Değişimi ve dönüşümü esas alan toplumun değişim karakterine göre kendisine şekil veren ve değişmeyi toplumla esas alan bir toplumsal kurumsallaşmanın siyasal ayağıdır. Sol veya sağ kavramları, genellikle sistem içinde yer alan, devlete hizmet eden, toplumu esas almayan, devletin kahyası olma peşinde koşan kimi grupların siyasallaşarak parti veya kurumlar içinde hükümet olmayı hedefleyen hareketleri ifade eder. Örneğin, devletin içinde sağ kanat kimdir? MHP, AKP, IYI PARTI vb. faşist, milliyetci ve dinci gruplardan oluşan bir kanattır. Peki sol kanat kimdir? CHP, VATAN PARTISI, DP gibi ulusalcı, Turanist , Ergenekoncu gruplardan oluşur. Kavramları doğru kullanmaz ve HDP`yi ona göre tanımlayamazsak sadece devletin HDP`yi göstermek istediği gibi görüp değerlendirmiş oluruz. Bu nedenle HDP kendini nasıl tanımlıyorsa ve hareket ediyorsa, HDP`yi o sekilde görüp tanimlamak gerekiyor.
HDP`nin icinde yer alanlar, çeşitli ulus ve halklardan (Türk, Arap, Laz, Ezidi vb.) devrimcilerdir. Kürtlerin yanında yer almış, safını tutmuş, bu konuda her bedeli göze almış değerli insanlardır. Devletten kopmuş ve bizim inşa etmeye çalıştığımız demokratik ve alternatif toplumsal sistemde yer almaya gelip mücadele eden yoldaşlarımızdır. Ne onların bizi Türkleştirme ne de bizim onları Kürtleştirme gibi bir derdimiz var. Ortak amaç, özgür ve eşit bir birlikteliktir. Ortak kaygılarda buluşup mücadele etme kararlılığıyla beraber yürümenin mutluluğunu bizlere veriyor. Bu olaya dar bakarak bizimle beraber bedel ödeyen bu yoldaşlarımız hakkında haksız ithamlarda bulunmak, onları dıştalamak Kürt yurtseverliği olmadığı gibi devlet ve düşman algısı ve zihniyetidir. Düşmanına benzeme, kafatasçılık ya da Kürt ulusal-sosyal mücadelesini hiç anlamamaktır. Onlar kendileri gelmediler, biz onları davet ettik. Onların yüklendiği sorumluluk, bizimle beraber "Tajdin" rolünü oynayıp "Beko" ya karşı koymaktır.
Argeş İvdil
Dipnot: Ahmed ê Xanî‘nin Mem û Zîn hikayesinde ismi geçen karakterlerdir. Beko aşıkları ayırmak için elinden gelen her şeyi yapan, Tadjin ise Mem ve Zin'in ölümünden sonra Beko'dan bunun hesabını soran karakterdir.