Yıldız Önen Yazdı Göçmenlere Her Koldan Saldırı Var

Son bir haftada, göçmenlere yönelik saldırıların olmadığı tek bir gün olmadı. Bu saldırıların dozu her geçen gün artıyor. Saldırılardan birisi, Ankara'nın Kızılay semtinde bulunan Saab Kafenin ortaklarından Muhammed Isa Abdullah’a yönelik. Hakkında daha önce alınan sinir dışı kararının yargı süreci devam ederken 20 Eylül’de hakkında yeniden sinir dışı kararı verildi ve Muhammed Abdullah Akyurt Geri Gönderme Merkezi’nde göz altına alindi. Basın açıklamalarına, tepkilere rağmen hala merkezde tutuluyor. Bir diğer saldırı ise Urfa’da gerçekleşti. Halile'de 22 yaşındaki bir Suriyeli genç parkın içinde vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak ağır yaralandı. Bir diğeri sosyal medyada gerçeklesen nefret saldırılarıydı. Suriye açıklarında batan göçmen teknesinde ölü sayısının 77’ye çıkmasına ırkcı yorumlarla değerlendirenlerin sayısı insani çileden çıkarıyor. Örneğin ırkcı bir kadın, “daha fazlasını görmek dileğiyle” yazabilmişti. Bu insanlar göçmenlerin tersine hiçbir kovuşturmaya uğramayacaklarından o kadar eminler ki. Bir başka saldırı ise Karabük Üniversitesi ögretim görevlisi Dr. Magdy Hussein Mourad’a yapilan irkçi yorumlardi. Görünüsünü begenmedikleri için açiktan nefret suçu isleyenler, Mourad’in akademik kariyeri konusunda da hiçbir bilgiye sahip degillerdi. Bu saldirilar tesadüfen tirmanmiyor. Bu nefret söylemini yükselten iktidarin ve muhalefetin kutuplastirici üslubu. Siyaset alani nefret söyleminden geçilmiyor. Halkin bir bölümünü, her gün diger siyasetçilere düsmanlastirmayan bir konusma yapilmadan bir gün geçmiyor. Iktidar ittifaki gemi aziya almis vaziyette. Bu arada toplumda gelisen hosnutsuzluklari en kolay, en milliyetçi, en hamasi fikirlerle ögütlemenin yolunu “kesfetmis” olan bazi irkçi muhalefet güçleri de göçmen düsmani örgütlenme tempolarini artirdilar. Ekonomik krizin, fahis ev kiralarinin, artan gida fiyatlarinin sorumlusu olarak göçmenleri gösteren, göçmenleri bir nefret dalgasiyla düsmanlastiran ve böylece siyaseten büyümeyi amaçlayan örgütlerin varligi da bu saldirilarin artmasinda bir faktör. Isveç’te iki hafta önce yapilan seçimlerde fasist örgütün kilit parti olmasi, Italya’da yapilan seçimlerde fasistlerin yükselisi ve bu fasist hareketlerin asil olarak göçmen düsmanligi kartini oynuyor olmalari, Türkiye’de irkçi örgütlenmelere de maalesef perspektif sunuyor. Türkiye’nin insan haklari karnesi yerlerde süründügü için nefret söylemiyle gelisen irkçi siddet pervasizca uygulanabiliyor. Göçmenlerin yalniz olmadigini pratik bir dayanisma mücadelesiyle gösterecek ve mültecilerin haklarini garanti altina alacak bir yasanin hayata geçmesini saglayacak kitlesel bir kampanyaya ihtiyacimiz var.

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı