AKP VE SOSYAL YARDIM

   AKP VE SOSYAL YARDIM

 Her seçimden sonra aynı belirlemeleri duyarız: hile yaptılar, oyları çaldılar vb.


             Bunlar olabilir ama her seçimde belirleyici oranda böyle yapılmış olması mümkün değildir. Önemli olan hile değil, sonucu etkileyecek kadar büyük hiledir ve muhalefet partilerinin sandıkları sıkı denetlemesi nedeniyle büyük hile yapılması oldukça zordur.


            Her seçimden sonra aynı belirlemeleri yapmak yerine AKP kitlesinin özelliklerini incelemek daha doğru olmaz mı?


            AKP 20 yıllık iktidarı boyunca ülkede önemli yenilikler yaptı.


            Bunların başında gelen ve kimsenin dikkat etmediği yenilik sosyal yardımdır.


            Çok sayıda sosyal yardım çeşidi bulunuyor. Bunları sıralamayacağım. Google’dan “sosyal yardım” bölümüne bakarsanız bunları görebilirsiniz.


            Dar gelirlilere yapılan yardımların yanı sıra özellikle ev kadınlarını ilgilendiren yardımlar bulunuyor. Mesela sosyal sigortası olmayan ev kadınlarına aylık 1100 TL verilmesi gibi…


            Beş yıl önceki TBMM seçiminden sonra yapılan bir araştırma AKP’yi erkeklerden çok kadınların seçtiğini gösteriyordu. Garibinize gidebilir ama AKP bir kadın partisidir. Ev ziyaretlerini, mahalle çalışmalarını özellikle kadınlar yürütmektedir.


            “Kadın ve erkek eşit değildir” diyen bir cumhurbaşkanının olduğu ülkede bunun nasıl olduğu sorulabilir.


            Sosyal yardım listesine bakıldığında kadınlara özellikle yardım yapıldığı görülecektir.


            Ev kadınlarına maaş verilmesi, bayram harçlığı, maaş gibi yardım çeşitleri bulunmaktadır.


            2021 sayılarına göre sosyal yardım kapsamında maaş alan kişi sayısı 14 milyon 624 bindir ve toplam nüfusun yüzde 17’sidir.


            Bu oranın yanıltıcı olduğunu belirtmek gerekir çünkü “toplam nüfus” denilmektedir.   Toplam nüfus içine bebekler ve çocuklar da dahildir. Bu nedenle sosyal yardım kapsamında maaş alan kişi sayısının oranı en az yüzde 25’tir.


            Sosyal yardım kapsamında en fazla ödeme yaşlılara yapılmaktadır.


            Bunlar resmi rakamlar olarak internette bulunmaktadır.


            Bu durumda ev kadınların ve yetersiz emekli maaşı alan yaşlıların büyük oranda AKP’yi seçmeleri sürpriz olmasa gerektir.


            Bu insanlar iktidarın değişmesi durumunda maaşlarının kesileceği korkusu yaşamaktadırlar.


            Sosyal yardım (yiyecek ve yakacak yardımı dahil) bugüne kadar sürekli küçük görüldü. Gerçekte ise sosyal yardım konusunda Türkiye geç kalmış bir ülkedir. Avrupa ülkelerinin önemli bölümünde sosyal yardım yıllardan beri vardır.


            Bizdeki sosyal yardımların farklılığı, iktidarın özellikle kendi yandaşlarına bu yardımı vermesidir. Avrupa ülkelerinde ise bu yardım kurumsallaşmıştır. Gerekli şartları yerine getiren herkese verilir. Bizde de yasal olarak durum böyle olmakla birlikte muhalif kişilerin de hakkı olan yardım değişik gerekçelerle kesilebilmektedir.


            Sosyal yardımsız bir ekonominin mümkün olmadığının anlaşılması gerekir.


            İşsizliğin az, herkesin işinin olduğu dönem 1970’li yıllarda kaldı. Tekniğin hızlı gelişmesi ve üretimde gittikçe daha az emek gücü kullanılması, üretim birimlerinin emeğin ucuz olduğu ülkelere taşınması sonucu işsiz sayısı arttı. Bu insanlara önce işsizlik parası, ardından sosyal yardım bağlanıyor.


            Avrupa ülkelerinde sosyal yardım minimum düzeyde yaşamak demektir.


            Bizde muhalefet partilerinin yapması gereken sosyal yardım konusuyla ilgilenmek ve bu yardımı kurumsallaştırmaktır. Sosyal yardımı hak eden kişiler politik görüşüne bakılmaksızın bunu alabilmelidirler.


            Nüfusun en az dörtte birindeki “iktidar değişirse nasıl yaşayacağım?” korkusu ortadan kaldırılmalıdır.


            Sosyal yardım bir toplumda yaşayan insanlar için haktır, sadaka değildir.


            Sosyalistler sosyal yardımı küçümseyeceklerine öncelikle bunun neden gerekli olduğunu anlamalıdırlar.


            Ardından bu yardımın asgari geçim şartlarına göre belirlenmesi istenmeli ve enflasyona göre artışı talep edilmelidir.


            AKP’nin oy oranı yıllardan beri neden yüzde 30-35’ten aşağıya inmiyor dersiniz?   İnmesi için her neden var ama inmiyor.


            Burada milliyetçi ve dinci söylemden daha fazla sosyal yardımın rolü bulunuyor.


            AKP’yi kadınların daha çok seçmesiyle, ev kadınlarına maaş bağlanması arasında ilişki bulunmuyor mu?


            Verilen yardım yetersizdir, burası doğrudur ama eskiden bu bile yoktu.


            Yetersiz de olsa yardımdan yoksun kalmaktan korkan insanların sürekli olarak AKP’yi seçmesi şaşırtıcı olmasa gerektir. 


ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı