Engin Erkiner Yazdı SÜRGÜNLÜK VE EVLİLİKLERİN BOZULMASI

SÜRGÜNLÜK VE EVLİLİKLERİN BOZULMASI


Engin Erkiner


Burada evlilikten anlaşılması gereken mutlaka resmi evlilik olması gerekmez, kadın ve erkeğin birlikte yaşaması da olabilir. 

İki insan aranmaları nedeniyle ülke dışına çıkmak zorunda kalırlar. Bir süre iltica başvurularının kabul edilmesi ve hayatlarını düzene sokmak çabasıyla geçer, ardından sorunlar başlar. Bunlar Türkiye’de yaşanmayan sorunlardır.

Kadın ve erkek oldukça farklı bir ortamda tanışıp birlikte yaşamaya başlamışlar, ardından değişik bir ülkeye gelmişlerdir. Yeni ülkenin şartları bu insanları farklı etkiler, farklı yönlerde gelişmeye başlarlar. 

Birliktelik için başlangıçta anlaşıyor olmak yetmez, zaman içinde ve özellikle de ülke değiştirildiği durumlarda birbirine paralel gelişme göstermek de gerekir. Kadın ve erkeğin gelişmesi farklı yönlerde gerçekleşince önce sorunlar artar, ardından  ayrılık kaçınılmaz olur.

Bu gelişmeyi değişik ülkelerden gelen insanlar yaşadılar. Türkler kadar Kürt sürgünler de yaşayacaklardı.

Normal bir gelişmedir ve buna karşı önlem geliştirilmesi mümkün değildir. 

Sürgünler bir Türkiye’den çıkıp diğerine, dillerini konuşan ve yıllar önce gelmiş insanların arasına geldiklerinden, kısa veya uzun bir dönem bu çevrenin dışına çıkmazlar. Bu durum önceki ülkedeki değer yargılarının ve ilişki tarzının büyük oranda sürmesi anlamına gelir. Ancak içinde yaşanılan toplumdaki farklı değer yargıları, davranış biçimleri, kadın-erkek ilişkisi kaçınılmaz olarak yeni gelenleri de etkileyecektir. Bu etkinin ortaya çıkması uzun sürebilir ama mutlaka etkileyecektir.

Sürgünler genellikle örgütlü insanlardır. Ayrılmalarının kötü örnek olacağından ve bu örneğin yayılabileceğinden hareketle bağlı bulundukları örgütler aralarındaki anlaşmazlıklara ve birbirlerinden kopmalarına müdahale edebilirler. Bu her zaman gerçekleşmez ama sık rastlanır. 

Yeni gelinen toplumdan etkilenmek, mesela feminizmin ve cinsel özgürlüğün keşfedilmesi, yozlaşma olarak değerlendirilir. 

Her durumda yeni bir hayat kurmak, o güne kadar içinde yaşanılan çevreden kopmak kolay değildir. Bazı insanlar bunu göze alır bazıları göze alamaz ve sorunlarla dolu da olsa birliktelik sürer.

Sürgün değişik oranlarda kopuş demektir. 

Bu kopuş sadece yaşanılan ülkeden uzaklaşmakla sınırlı kalmaz, oradaki değer yargılarının etkisinin azalmasıyla ve hatta birlikte yaşanılan kişiyle ayrılmaya kadar genişler. 

Sonraki yazılardan birisinde üzerinde durulacak olan çok sayıda insanın mecbur kalınsa bile ülke dışına gidilmesine karşı olması, bu büyük değişimin yarattığı korkuya dayanır. 

Sürgünlük kopuş demektir. 

Değişmek zorunda olanın yerine yenisini koyabilmek becerisi demektir ve bu da herkes tarafından yapılamaz.


ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı