PARA KAYNAĞI OLARAK ALMANYA’DAKİ GÖÇMENLER Engin Erkiner

PARA KAYNAĞI OLARAK ALMANYA’DAKİ GÖÇMENLER Engin Erkiner

Almanya’daki Türkiyeli göçmenler Türkiye’deki hükümetler, ek olarak sağ ve sol örgütler tarafından yıllarca para kaynağı olarak görüldüler. 1982 yılında ülkenin yüksek miktarda dövize ihtiyacı vardı ve Almanya’dakilerin gönderdikleri döviz, ülke ihracatıyla kazanılan dövize neredeyse eşitti.

Sağ örgütleri yeterince bilmiyorum ama sosyalist örgütlerin aidatlar ve bağış kampanyaları yoluyla toplayıp yıllarca gönderdikleri para büyük miktardadır. Kitlesel örgütler her yıl birkaç on milyon DM tutarında para gönderiyorlardı.

Hükümetlerle sosyalist örgütlerin ülke dışındakilere yaklaşımının paralellik gösterdiği söylenebilir. Yurtdışı önce para kaynağı demektir.

Ülkede faaliyet yürütmek zordu ve para gerekliydi ama Avrupa ülkelerindeki faaliyetin öncelikle gönderilen para temelinde değerlendirilmesi yanlıştı ve sonraki yıllarda büyük sorunlara neden olacaktı.

Birinci kuşak işçiler bu ülkeye çalışıp biriktirmek için gelmişler ve böyle de yapmışlardı. Bu büyük birikimin değişik yollardan ülkeye çekilmesi gerekiyordu.

TC Merkez Bankası vatandaşlara yüksek faiz vereceğini vaat ederek paralarını bu bankaya yatırmaya çağırmıştı. Merkez Bankası’na yatırılan ve Türkiye’ye gönderilen paralar Dresdner Bank aracılığıyla havale ediliyordu. Anlaşılan ne TC vatandaşlarının ve ne de banka yöneticilerinin Almanya vergi yasalarından haberi yoktu. Banka gerçekten de yatırılan para miktarına göre değişen oranda yüksek faiz veriyordu ama Almanya yasalarına göre buradan elde edilen gelirin vergi beyannamesinde gösterilmesi gerekiyordu.


Birkaç yıl geçtikten sonra Almanya maliyesi durumu anladı. Kimin bankaya ne kadar yatırdığını Dresdner Bank üzerinden yapılan havale kayıtlarından kolayca öğrendi ağır para cezaları vermeye başladı. Hürriyet gazetesi anlamsız gerekçelerle yardımcı olmak istedi ama Almanya’da yasayı bilmemek gerekçe sayılmıyordu.


Ek olarak bazı kişilerin bankaya 600-800 bin DM yatırdıkları ortaya çıktı. Bu parayı nasıl biriktirdiklerini açıklayamıyorlardı. Açıklama kolaydı aslında: aile olarak yıllarca sosyal yardım almışlar ve bu süre içinde de kaçak çalışmışlardı. Para yatıranların TC devletine yaptıkları “kurtarın bizi” çağrıları da sonuç vermedi.


Almanya vergi yasaları açıktı.

Ağır para cezaları ödendi ve konu kapandı.

Bu insanlar DM kurunu her gün izliyorlardı. Altının gramının ne kadar yaptığını biliyorlardı, üç DM verip dergi bile almıyorlar, pahalı buluyorlardı. 


Sonuçta kazandılar ama bunun bir bölümünü Almanya maliyesine ödemek zorunda kaldılar.

1990’lı yıllarda Türkiye’deki Bankerler Olayı’nda olduğu gibidolandırılmadılar ama bekledikleri kadar da kazanamadılar.


Merkez Bankası yöneticileri Almanya’daki vergi yasalarını bilmiyorlar mıydı?

Belki bilmiyorlardı ya da daha fazla para yatırılmasını sağlamak için bildikleri halde bilgi vermediler.


Gelecek yazıda İhlas Holding adını taşıyan ve dindarın dindarı dolandırdığı büyük olay üzerinde durulacaktır.

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı