AVRUPA KENDİ DEĞER YARGILARINA SAYGI DUYMALI

AVRUPA KENDİ DEĞER YARGILARINA SAYGI DUYMALI


Günümüzde büyük bir göç tehdidi altında olan Avrupa devletleri öncelikle kendi değer yargılarına saygı duymalı ve Göç akının hesabını iyi yapmalılar.  

Sn. Selahattin Demirtaş’ın kararı ile Türkiye’ye verilen süre 7 Eylül de doldu! Türkiye deki mevcut iktidar artık Avrupa devletlerine ve birer değere dönüşmüş olan kurumları dikkate almıyor” saygıda duymuyor.  

 

Avrupa Birliğinin, Avrupa Konseyinin, Avrupa İnsan haklarının kararına! Zere-i miskal kadar   “Dikkate almadığı ve Saygı duymadığı! Bir kez daha teyyid edilmiş oldu. Zaten Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan daha önce kendi ülkesinin Anayasasını tanımadığını ve saygı da duymayacağını” yüksek sesle basının önünde söylemişti” Avrupa halkları 1848 den 1948 kadar yüz yıl boyunca, çok ağır koşularda zorlu mücadeleler vererek bu günkü değer yargılarını var etiler. Bu uğurda oldukça ağır bedellerde ödediler. 


Bundan dolayıdır ki, günümüzde devlet sistemi olarak epey de bir çekim merkezi haline gelmiş oldular. Hatta emek ve üretim başta olmak üzere, laik demokratik Sosyal Adalet ve hukuk devletlerden oluşmaları dünyada diğer halklar için; hem örnek teşkil etiler hem de güvenilir bir liman haline gelmiş oldular. Bundan dolayı yönü, Avrupa ya dönük olan Türkiye gibi ve bir çok Balkan devletleri üyelik baş vurularını yapmış oldular.


 Buna ek olarak Avrupa güvenlik iş konseyi ve Avrupa gümrük birliği ve yerel yönetim idare sistemi gibi birçok kurumdan müteşekkil tam bir sosyal devleler sistemini oturtmuş olmaları; 21 yüz yılında yaşana bilir Devlete modeli olarak kabul edildiler. Tüm bunlar dünya insanlığı için elzem hale gelmiş olması, Dünya insanlığı için önemli bir kazanım olmuş oldu. Ancak bir tarafta bunlar olurken diğer tarafta dünya ülkeleri için bir göç merkezine dönüşmesi, işin Handikabi  olmuş oldu. önümüzdeki yıllarda bir çok şeye gebe olan göç akını an itibari ile kestirmek hayli zor.


 Bu gün Asya ve orta doğu ülkelerin akın etmelerinde Avrupa Devletlerinin siyasi tutumunun büyük Rolü olduğunu unutmamak lazım. Zira Türkiye gibi üye baş vurusu yapan ülkelerin, gerek kendi hukuklarına uymamaları ve gerekse Avrupa insan Haklarının hukuk sistemine  uymamaları ve dikkate almamaları, yeni Göç dalgalarını önünü açmaktır! Daha da önemlisi Avrupa yi Avrupa eden, yukarıda bahsi edilen kurumlardır. İşte bu kurumlar aşınırsa; Avrupa’nın zor bedellerle var etiği değer yargılar aşınırsa Avrupa yeni bir çıkmazla karşı karşıya kalır, sonuç olarak Avrupa Devletleri Türkiye pazarında pay sahibi oldukları bir gerçekliktir. 


Ancak bu Pazar payından ve Ticari çıkarlarından dolayı; yüz yıllık mücadele sonucunda var etiği Değer yargılarından taviz vermeleri, Tarihi bir hata olacaktır. 


Avrupa Devletlerinin var etikleri hukuk sistemlerine sahip çıkma çağrısını yapmak insani ve ahlaki bir durumdur. 

17 09 2023 Menderes İNANÇ

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı