DEPREM ve DEVLET ( Haber Dosya) Menderes İnanç Yazdı

KRAL ÇIPLAK (1)  SINIRSIZ YETKİ ve SIFIR SORUMLULUKLA İDARE EDİLEN BİR ÜLKEYIZ !!!

Din Ticaretinin bol müşteri bulduğu, tarikat ve cemaatlerin sivil toplum örgütü olarak düşünüldüğü Bir zihniyet tarafından idare ediliyoruz!  

Özgür düşünmenin yerine biat etmenin dayatıldığı bir sistemin mağdurları olarak, enkaz başlarında oturup ağlamaya layık görülmemiz kahrediyor.  Sivil Demokratik kurumlarla barışık olmayan bir ülkenin insanlarıyız biz.   

Uygarlıkların  beşiği olan Mezopotamya coğrafyasında yaşayıp da aç bırakılmayı kabullenmek ne zordur. Üç tarafı denizlerle çevrili, turizm, ticaret başta olmak üzere Dicle, Fırat, Sakarya ve Asi nehir boylarında yaşayanlara yoksulluğun layık görülmüş olması revamı dır?  

Van Gölü incisi bir doğa zerafeti olarak doğadan bizlere hediyedir! Doğamı tahrip etme demek insani bir görev olsa gerek.  Bu coğrafyada  şükretmeyi ve biat etmeyi bizlere meziyet olarak dayatanlara inat boyun eğmeyeceğiz!  

Bir musibet bin nasihatten yola çıkarak  bilimi, eğitimi  önemseyerek demokratik, özgür örgütlülükten başka bir kurtuluşumuzun olamayacağını anlamanın ve anlatmanın zamanıdır.

Tüm dünya bilmeli ki, günlerdir enkaz altında inim inim inleyen insanlığın beşiği olan varlıklı toprakların yoksul insanlarından bahsediyoruz. Bunu birkaç müteahhit ve taşerona yüklemek siyasi kurnazlıktır.  Öncelikle tedbir almayan, zamanında  halka ulaşamayan, görevini yapamayan Devlettir. 

Ülke genelinde   gelişecek her tür felaketten, bilime sırt çevirmiş siyaset   kurumu sorumludur!  Bu anlayış ile tüm demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütleri asgari müştereklerde birleşerek hesap sormalılar. 

Evet, bir şey yapmalı… 25 02 2023 Menderes İNANÇ


ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı