DİASPORA: DAĞILMAK VE BİRLEŞMEK

 DİASPORA: DAĞILMAK VE BİRLEŞMEK

  Diaspora –konuyla ilgili önceki yazılarda da belirttiğim gibi- ilk kez Yahudilerin dünyaya dağılmaları için kullanılmıştır. Diasporanın daha sonra farklı çeşitleri de ortaya çıkmıştır. Mesela siyah diaspora ya da Afrika diasporası için geriye dönüş düşüncesi yoktur. Sürekli ayrılmak zorunda kalınan toprağa dönüşü düşünmek yıllarca diasporanın belirleyici özelliği olmuştu.


            Her kavram zaman içinde kendi içinde ayrışır. Bu ayrışmayı görmeden o kavramı yıllar öncesi anlamında kullanmakla yetinmek yanlıştır.


            Yıllarca dağılmayı anlatan diaspora, bazı halklar için birleşme anlamına da gelebiliyor.


            Kürt diasporasıyla ilgili İngilizce bir kitap okudum. Yazar farklı ülkelerden –Türkiye, İran, Irak, Suriye- ayrılmak zorunda kalan ve değişik Avrupa ülkelerine gelen Kürtlerin birbirleriyle karşılaşmalarını –daha önce bu imkanları yoktu- ve birleşik Kürtlük bilincinin özellikle diasporada geliştiğini belirtiyor.


            Yıllardan beri diasporada bunun tersi gerçekleşmiştir. Ayrılan, birbirinden kopan insanlarda bağlılık duygusu zayıflardı.


            Farklı ülkelerden gelen Kürtlerde de böyle olabilirdi ama iletişim araçlarının özellikle 1980 sonrasında hızlı gelişmesi sonucu farklı ülkelerde olan insanların birbirleriyle bağ kurması kolaylaştı. Kürtler, belki haberinin olduğu ama hiç karşılaşmadığı başka Kürtlerle tanışmaya başladı.


            Araştırmayı yapan yazar iletişim araçlarındaki gelişme bağlamında özellikle çok sayıda ülkeye yayın yapan Kürt televizyonlarının özel rolüne dikkat çekiyor. Eskiden hiçbir halkın böyle bir olanağı yoktu. Şimdi çok sayıda kişi nerede olursa olsun ülkesindeki televizyonların programlarını düzenli olarak izliyor. Aynı programları izleyen insanlarda benzeri düşüncelerin oluşması bir süre sonrasında kaçınılmaz oluyor.


            Diasporalar değişik yönlerde gelişiyor ve dönüşüyor.


            Bu değişimi açıklamak için de yeni sosyolojik teoriler gerekiyor. 

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı