DİYASPORA (1)

DİYASPORA (1)

   Bu kelime akla esas olarak Yahudi diyasporasını getirir ve bu doğru değildir. Siyah diyasporası, Çin diyasporası, Ermeni diyasporası sayılabilecek başka diyaspora çeşitleridir. Burada asıl önemli olan zaman içinde diyaspora kavramının içeriğinin değişmesidir. Kelime aynıdır ama farklı içerik taşımaktadır.


            Marx ve Engels 19. yüzyılın ikinci yarısında dünya devrimini savunuyorlardı. Onların “dünya”dan anladığı İngiltere, Fransa, Almanya ve çevrelerindeki ülkelerdi. Bu dünyada ne ABD, ne Japonya, ne Rusya ne de Çin –yıllarda yarı sömürgeydi- bulunmuyordu.


            Bugün “dünya devrimi” denildiğinde ise kavram aynıdır ama içerik değişiktir. Bunu dikkate almadan kavramı kullanmak doğru olmaz.


            Bir halkın diyasporasının özellikleri başka halklar için genelleştirilemez. Her kesimin diyasporasının özelliklerinin ayrı incelenmesi gerekir.


            Diyaspora, Yahudi diyasporasıyla başlayarak dini anlamda olumsuzluk taşır. Ülke topraklarını terk etmek zorunda kalıp uzun ya da kısa mesafede başka alanlara gitmek anlamına gelir. Bu ilk dönem diyasporasının önemli özelliği geri dönüş özlemidir. Ülkesinden giden halk bir gün geri döneceğini düşünür. Yahudilerin yıllarca bugünkü İsrail’in bulunduğu alana dönmeyi düşünmeleri gibi…


            Benzer özellikler siyah diyasporasında bulunmamaktadır. Siyahlar yaklaşık 500 yıl önce Batı Afrika kıyılarından zorla Amerika kıtasına getirilmiştir. İlk getirilenler yaşadıkları toprakları sonraki nesillere anlatmış olsalar bile, ABD siyahlarında geri dönüş düşüncesi bulunmamaktadır.


            Nereye döneceklerdir? Atalarının 500 yıl kadar önce yaşadığı ülkeler yoktur, yerlerini başkaları almıştır.


            Siyah diyaspora Afrika merkezli değildir, özellikle ABD’de kent merkezlidir. Yaşadığı ülkede farklı bir kültür yaratmış ve bu kültür ABD kültürünün de parçası olmuştur. Caz ve blues gibi müzik akımlarının yanı sıra 1960’lı yıllarda yükselen Martin Luther King önderliğindeki “vatandaş hareketi” de ABD tarih ve kültürünün önemli parçası durumundadır.


            Siyah diyaspora sürekli dönmeyi düşünmek yerine –dönecek ülke de yoktur- yaşadığı ülkede kendine yer açmıştır.


            ABD’nin Avrupa’dan gelen göçmenlerin ulus anlayışından uzaklaşması, çifte vatandaşlığı tanıması, insanların kendilerini iki ulusla birden ilişkilendirmesinin zenginlik olarak görülmesinde, kozmopolit enternasyonalizmde bu ülkedeki diyasporaların önemli payı bulunmaktadır.


            Bu gelişme Avrupa’dan gelenlerle daha sonra dünyanın başka bölgelerinden gelenler arasında çatışmalar yaşanarak gerçekleşmiştir.


            Çin diyasporası bir başka önemli diyasporadır.


            1838-1870 yılları arasında 500 bin kadar Çinli ve güney Asyalı Küba, Peru, Brezilya, Trinidad ve çevredeki diğer ülkelere taşınmıştır. Afrika’dan Amerika’ya köle getirilmesinin yasaklanması bu insanların işgücü olarak taşınmalarının başlıca nedenidir.


            ABD’de Çinlilerin başlıca yerleşim yeri Kalifornia’dır. Burada ve ardından başka kentlerde Çinlilerin birlikte yaşadığı ve “China town” adı verilen bölgeler kurulmuştur. Burada yaşayan insanların da geri dönüş düşüncesi bulunmamaktadır.


            Çinliler ve genel olarak Asyalılarla, Avrupa’dan gelenler arasında yıllarca süren gerginlik yaşanır. Gerekçe, Asyalıların Avrupalıların ırkını bozmasıdır.


            Çinliler yerleşmiş ve bir bölümü de zengin olmuştur.


            1991’de Singapur’daki Çin Ticaret Odası’nın belirlemesine göre Çin dışında yaklaşık 25 milyon Çinli yaşamaktadır. Sonraki yıllarda bu sayı artmıştır.


            Bu insanlar geniş bir bölgede yaşamakta ve özellikle Pasifik bölgesiyle ABD arasındaki ticarette önemli rol oynamaktadır. Önceki yıllarda diyasporanın önemli bileşeni olan “dönmek” düşüncesi bu insanlarda bulunmamaktadır.


            Yazının sonraki bölümünde farklı diyasporalar arasındaki çelişkilerden hareketle göçmenler arasında neden birlik sağlanamadığı konusu işlenecektir.


           

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı