KÜRTLER KOPUYOR

KÜRTLER KOPUYOR

Türkiye sonunda bu noktaya geldi. Kürtler ve Demokrasi güçleri kırk yıl boyunca feryat edip durdular. Duyarlı Sol ve sosyalistler, sınıf bilinci olan Sendikalar, Aydın ilerici ve mütedeyyin şahsiyetler mücadele vermediler değil, belki de bu kadarını yapabildiler? 

Zira karşılarında tüm devlet imkanlarını elle geçirmiş gerici tüccar ve iflah olmaz bir iktidar zihniyeti var. 

Geldiğimiz nokta oldukça vahim! 

Düşünün seksen dört milyonluk bir toplumun tüm alıcıları kapalı; vericiler sonuna kadar açık.  Kimse Kimsenin sesini duymuyor, herkes kendine göre haklı, büyük bir toplumsal çürüme var. Herkes kendi mahallesinde kendinden başka kimsenin sesini duymak istemiyor. Ülkenin en zeki çocukları altı yıl okuyarak Doktor oluyorlar, ya ülkeyi terk ediyorlar ya da  intihar ediyorlar! Bu hafta içerisinde üç doktorun Kendini intihar ederek yaşamlarına son vermeleri ve yine, Tokat’ın Erbaa Devlet Hastanesinde 17 Doktorun istifa etmiş olması , işin bir boyutunu gösteriyor.


 Diğer tarafta Gezi parkı davasında yargılananların cezalarının  onanması, bunlara bir de Antalya da Altın portakal film festivalin de olup bitenler eklenmesi ülkenin geldiği noktayı gösteriyor. Tüm Bunları bir hafta içerisinde  peş peşe yaşamış olduk. Festivalin iptal edilmesi uluslararası arena da Sosyal devlet anlayışının iflası anlamına gelmektedir! Bu yaşananlar dünyanın başka bir ülkesinde olmuş olursa; tüm basın bu konuları işlemiş olurdu. Ancak biz Kürtler bu olup bitenler karşısında şaşkın değiliz. Zira 39 yıldır bu ülkede olağan üstü Hal koşularında yaşamaktayız. 


Ülkenin ne batı yakası, ne Egesi, ne de Karadeniz’i bizi görmek ve duymak istemedi! Kırk yıldır bize karşı alıcıları kapalı olan toplumsal kesimlerin, geldiği nokta artık birbirilerine karşıda görmez ve duymaz oldular. 


 Son Ermenistan ve Azerbaycan olayı, bir kez daha ittihat tarekki’nin hükmünü gücünü ve zihniyetin bizlere göstermiş  oldu. 


Aslında ülkede özelikle Kürtler açısında açık ve net olan büyük bir duygusal kopuşun artık netleştiğidir!  bunu  görmemiz gerekiyor. Artık heyecan duyacağımız, keyif alacağımız, ya da mutlu olacağımız ortak değerlerimiz kalmadı! Zira bir kadın basketbol maçına dahi yüksek dozda faşizm pompalanmaktadır!


 Duygusal olarak yol ayrımındayız, zoraki bir evlilik gibi; mecbur ve mahküm gibi bir birliktelik ne kadar sürer? neye yarar? Bu gidişat günün birinde Türkiye deki Devrimci dayanışmacı ve Enternasyonalist düşünceyi taşıyan dostlarımızla  belki de vedalaşma ve helalleşme günü olacak birbirimizden affıımızı  isteyeceğiz? 


Cumhur Başkanı son Birleşmiş milletler Toplantısında Avrupa birliğini değil Rusya’yı tercih etiklerinin” beyanı. Ne muhalefet ne de demokratik Kamuoyu tarafında tartışılmadı gündem bile  edilmedi.  

Boşanmanın vakti yaklaşıyor galiba? 

01 10 2023 Menderes İNANÇ

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı