LOZAN VE KÜRDİSTAN- KADİM BİR HALKIN İNKARIN TELAFİSİ

LOZAN VE KÜRDİSTAN- KADİM BİR HALKIN İNKARIN TELAFİSİ 


Kadim bir halkın inkarı bir ulusun yüz yılı kaybetmenin yaratığı derin tahribat günümüzde Avrupa devletlerini de etkiler hale gelmiş durumda. Tarih 24 Temmuz 1923’u gösterdiğinde Mezopotamya’nın en köklü ve Kadim Halkı’nın inkar edilme imzaları atılıyordu. 

İngiltere, Fransa ve İtalya öncülüğünde yapılan Lozan “Barış” görüşmeleri adı altında Ortadoğu da Cetfelle sınırlar çiziliyor ve bir ulus yok sayılıyordu, 1639 Kasrı Şirin antlaşmasında sonra ikinci kez Kürdistan Toprakları bir kez daha bölünüyor, Yarısı Suriye Arap Devletine diğer yarısı Irak Arap devletine ve en büyük bölümü ise Türkiye sınırları içerisinde bırakılıyordu, Kürtlere; yüz yıllık kan göz yaşı açlık sefalet ve ölüm bırakılırken Paylaşımcı devletlere ise yüz yıllık mutsuzluk bırakılıyordu. İşte fark edilmeyen yada görülmeyen de burası idi.

Türkiye de ittihat ve terakki zihniyeti yüz yıl boyunca Kürdistan dağlarına “Ne mutlu Türküm diyene yazıp kendini tatmin ederken.  maalesef bu ülkede ne “Türkler” nede diğer halklar mutlu olamıyorlardı! Irak Kürtlerin üzerinde Kimyasal gazlar dahil olmak üzere her tür ölüm ve katliamı yaparken, Suriye Kürt çocuklarını güzel filim izletme adına sinema salonlarını ateşe veriyordu.

Türkiye 1921 Koçgiri den başlayarak Şeyx Said (Piran) Zilan, Sason, Dersim, Sefo deresi, Kasaplar deresi, ve 1990 yıllarda 4500 Köyün yakılması ve göçe zorlanması ile 17580 Resmi Faili meçhul (belli) devam ederken bu gün yaşanan ekonomik buhrana sürükleniyordu.  hala on binlerce Kürt siyasi aktör düşüncelerinden dolayı ceza evlerindeler. Gelinen noktada Türkiye metropol şehirlerinde milyonlarca Kürt köyünde kentinde yaylalarında koparak yerleşmek zorunda kaldığı ayriyeten ağır bir yük olmuş durumda. İran da hala her gün rutin bir hal almış gibi Kürt gençleri asılarak idam edilmektedir. 

Kadim Kürt Halkını yok sayanlar dört ülkenin yüz yıllık açlık sefalet ve mutsuzluğunu imzaladıklarını Lozan’ın yüzüncü yılında görmek isteyecekler mi?  sebep oldukları açık net ve aleni ortada iken, bu günde Avrupa devletlerine büyü göç akınına sebep olduğu görmek isteyeckler mi?  Günümüzde  Avrupa ya yönelik göç akınlarını incelendiğinde, İranlı, Iraklı, Suriyeli ve Türkiyeli  olanların çoğunlukta olduğunu görmek mümkün. Zira bu dört devlet yüz yılını Kürtleri inkar edip  yok saymakla ve katl etmekle geçirdiği herkesçe malum.  Bu Kadim ve Köklü bir milletin neye mal olduğunu göstermektedir. 

LOZAN’IN İmzacı devletlerine çağrım;  lütfen bunu görün Kürt halkından bir an evvel özür dileyerek varlığını kabul ederek, birleşmiş milletlerin onursal üyesi olarak kabul ediniz aksi halde tarih sizi af etmeyecek. mazlum Kürt Halkı üye olarak kabul ederek, tarihteki  hatanızı telafi etmeniz tarihi ve insani bir sorumluluktur.  

Dört devletin yüz yıllık ekonomik mutsuzluğuna yol açan bu durum an itibari ile Avrupa’ya akın eden göçe ile geleceğinizi de tehdit eder noktaya gelmektedir. Bu dört devletin iki yüz milyon insan yaşamaktadır. Bu iki yüz milyon insanın yüz eli milyonu aç ve mutsuz! Kadim Kürt Halkının BM’nin Kabulü ile bu ülkelerin kendi içlerinde Eşit adil demokratik bir yaşam kurmalarını getirecektir, bu büyük göçün durdurulması başta Avrupa ülkeleri için önemli ve elzemdir.   

22 07 2023 Menderes İNANÇ


ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

Cenevre’de “Servette Contre la Racisme” Etkinliği

22 Mart 2025’te Cenevre’de düzenlenen “Servette Contre la Racisme” (Irkçılığa Karşı Gün) etkinliğinde, Kolektif Nammou sahne aldı. Mezopotamya halklarının ezgileri ve türkülerinden oluşan müzik dinletisine, Agnés Aubert doğaçlama dansıyla, şair ve yazar Süleyman Kuş ise Fransızca seslendirdiği

Şam Artık Bir Kravatlı Teröriste Emanet

Suriye devleti, ordusuyla ve halkıyla tekfirci cihatçı teröre karşı 13 yıl direndi. Ama ne yazık ki, Suriye kuşatmasında cihatçıları besleyen küresel güçlerin desteği veuluslararası istihbarat oyunlarıyla Suriye halkının direnişi de, direnci de masa başında satıldı

GÖÇ, GÖÇMEN, YURTSUZ

Göçmenler bir araya geldiklerinde, her zaman önce kağıtlarından konuşmaya başlar. Başvurusu hangidurumdadır? Kaç yıllık oturumu vardır, hangi okulda öğrenci gibidir ya da kimle formaliteevlenilebilir mesela. Her göçmen doğrudan bir Kafka hikayesinin içine düşer.

Kıyım ve Direniş Alevilerin Kanlı Göç Yolları

Alevilerin göç hikayesi, yalnızca fiziksel bir yer değiştirme değil, bir direniş öyküsüdür. Dersim’den İstanbul’a, Anadolu’dan Avrupa’ya uzanan bu yolculuk, Alevilerin inançlarını koruma ve yaşatma mücadelesinin bir parçasıdır. Bugün diaspora Alevileri, Avrupa’daki cemevleri ve

DİYARBAKIR ERMENİLERİ Bedros Dağlayan

Yıllar var ki memleketinden uzak gurbet kuşuyum; yaban ellerde tedirgin uçarım…Nasıl bir sevgi ve nasıl bir özlemdir, ben bilirim. Diyarbakır meydana getiren ve bir arada yaşamanın şiirini yazmış olan halklar özgürlük duygularıyla öylesine bir bütün olmuştur ki, kimselere hele ki zalimlere

COMANDANTE CHE GUEVARA Bedros Dağlıyan

Gençtik. Lâkin başımızda kavak yelleri de esmiyordu. Delikanlılığın bütün hızlı, delişmen yanlarını bünyemizde toplamıştık diyebilirim. Buna bir de Diyarbakırlıların o geleneksel kabadayı tavrı da eklenince

PİŞMANLIĞIN FELSEFESİ Ali Rıza Gelirli

Yazının başlığını görenler, benim bir pişmanlığa kılıf aradığımı düşünebilirler. Düşünsünler, hiçbir sakıncası yok. Ancak ben pişmanlığın, ne mutlak iyi bir şey, ne de mutlak kötü bir şey olduğunu düşünüyorum.

TEHLİKELİ DENİZLER Engin Erkiner

Avrupa Birliği’nin illegal göçü önlemek için kurduğu Frontex’in açıklamasına göre2023’te sadece Akdeniz üzerinden Avrupa ülkelerine geçenlerin sayısı 234.467 kişidir. Denizde hayatlarını kaybedenler konusunda açıklama yapılmamış.

EL YAPIMI GÜZELLİKLER Ali Rıza Gelirli

Dumanla haberleşmekten; mektup, telgraf, masaüstü, dizüstü, cep telefonu, avuç içi bilgisayar, internet çağına vardık. Bunlar var oldukları çağa anlam verebilmek için yaşamın gerekleriydi. Yaşam dediğimiz şey, bilinçli ya da bilinçsiz, istesek de istemesek de madem hayattayız ve nefes alıp