Menderes İNANÇ Yazdı

6 - ŞUBAT’TAN BERİ YAZAMIYORUM !!! 

Deprem bir yana; çürümüş sorumsuz bir zihniyettin kurbanları olduk. Ülkemizin bir bölümünü yıkan yerle bir eden, depreme karşı zamanında organize olamayan Siyasi tüccarların. sorumluluğu görülmeli işte bu çarpık ve çağ dışı yeteneksiz siyaset zihniyettine sahip olanlar görülmeli. 

Virane olmuş bir yurdun insanlarıyız,  biz!  Hangi fotoğraf karesini  yerleştire bilirim ki; bu cümlelerin altına?  Virane olmuş şehirler,  yerle bir olmuş köyler kasabalar ve şehirler…

Annelerin çığlıkları gök kubbeyi Delerken, Duvar diplerine yığıla kalmış çaresiz Babalar… 

Göçük altında çıkarılan Bebelerin  dona  kalmış bakışları parçalıyor yürekleri, 

Yan odada “Arapça konuşursak bizi çıkarmazlar” diye susan yurtsuz Suriyeli göçmenler.. 

Neyi  yazayım Dostlar ! Yıkılan evlerin malikleri, göçmen olarak yollara düştüler, savruldu dört bir yana depremzedeler,  kimileri bir daha belki de dönmeyecek baba toprağına, gittikleri yerlere haylı yabancılar,  kimileri “yerimiz daraldı diyecek” bir an gitsinler diyecek” kimileri acıyıp onlara mahsun bakışlarla baka kalacak. 

Daha depremin  dördüncü günü; 

Yine azdı şovenizm! atılmaya başlandı faşistçe ötekileştirici  Naralar… hukuk yerine  şiddete  baş vuran şiddet severler devrede!  

Şiddetli bir doğa Afeti ile karşı karşıya kalışımız tamda bizleri birleştirirken;  Nedense?  ayrıştıranlar oldukça rahatsız! 

Oysa tüm din mezhep ve Aidiyetleri bir kenara bırakıp nasılda sarılmıştık birbirimize.  

Yetim kaldı Çocuklar, Yarım Kaldı Sevdalar,  Annelerin  feryatları  yürek parçalarken Babalar Çaresiz… 

Bizleri yıkan depremin şiddeti değil  bu yalancı sorumsuz ve çıkarcı  siyasi  zihniyetlerin öncüleridirler,   Ne yaza bilirim ki? 

14 02 2023 Menderes İNANÇ

ÖNERİLEN İÇERİKLER

Yazar Postları

DİPTEN GELEN DALGA SAHİPSİZ KALMASIN Menderes İnanç

Türkiye yeni bir yol ayrımında. Uzun zamandır beceriksiz siyaset kurumunun algı operasyonları ile baskı altına alarak yönetilen ve iktidarın algı operasyonlarının etkisinde olan toplum kesimleri, güvenlikçi politikalar ve yoksulluğun tavan yapması ile birlikte bir çok olumsuzluğu fark etmiş

AKREP GİBİSİNİN KARDEŞİM ALİ RIZA GELİRLİ YAZDI

Savaşın ticari dayanaklarını sorguluyorsun; ahlaki dayanaklarından habersizsin kardeşim. Sana kardeşim diyorum, zira, aynı canlı varlığın üyesiyiz; başka bir sıfat bulamıyorum. Düşünmüyorsun savaşın yolları neden bu kadar kalabalık, barışın yollanır niçin bu kadar tenha diye.

YENİ GÖÇMENLER YENİ İŞLER Engin Erkiner

Yapay zekanın emekçilerin çalışma alanlarını yok edeceğini savunanlar kapitalizmin yeni iş üretme özelliğini unutuyorlar. Bazı işlerin alanı daralırken, eskiden düşünülmeyen yeni iş alanları ortaya çıkabilir. Bunların büyük bölümü düşük ücretli işçiler içindir ve özellikle göçmenler tarafından

ÇİFT SÜRGÜNLÜK ÇEŞİTLERİ Engin Erkiner

Çift sürgünlük, aynı ülkeye ya da farklı ülkelere olmak üzere iki çeşittir.Isabelle Allende Ein weiter Feld adlı romanında İspanya iç savaşındacumhuriyetçilerin saflarında yer alan, yenilgi üzerine Pirene dağlarını geçerek Fransa’ya gelen bir kadın ve erkeği anlatır.

YENİ İLTİCA YASASI Engin Erkiner

Avrupa Parlamentosu iltica başvurularıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir yasayı kabul etti. Bu yasa Avrupa Komisyonu’nda onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. AB çapındaki bu yasaya üye her ülkenin de ulusal yasaları içinde yer vermesi gerekiyor.

ZENGİN MUTFAĞI’NDAN EYLÜL FIRTINASI’NA Süleyman KUŞ

Zengin Mutfağı adı film, “15/16 Haziran İşçi Kalkışmasını"(1) izleyen dönemde ırkçı-faşist örgütlenmelerin sermayeciler tarafından nasıl beslenip organize edildiğini, kimi resmi organlarca kollandığını, bir villanın mutfağı ve onun emektar aşçısı çevresinde ustalıkla anlatır.

PARA YERİNE KART Engin Erkiner

Almanya’da ilticacılara yönelik yeni bir uygulama başladı; nakit para verilmiyor, kendilerine verilen karttaki krediyi kullanarak alışveriş yapıyorlar. Nakit paranın karşılığı kartta bulunduğuna yani devletin ödemesinde azalma olmadığına göre, bu uygulamanın amacı nedir?

BUHRAN GÜNLERİNDE SAVAŞ SENARYOLARI Menderes İnanç

Türkiye ekonomik olarak derin bir buhran yaşamaktadır. Çoklu krizlerin içerisinde yaşayan bir ülkenin siyasi partilerinin şuursuzca tavır ve davranışları, siyaset değil siyasetsizliktir! Toplumun % 50’si muhalif olduğu halde, siyaset kurumunun çıkar ilişkilerine dayanarak epey palazlandığı